Mamdani New York Belediye Başkanlığı seçimlerini kazandı. Müslümanlığı konuşuluyor. Halbuki kimin Müslüman sayılacağını tayin etme yetkisinin kendisinde olduğunu vehmeden müptezellere kalsa, hiç şüphe yok ki , elleri arkasından bağlanıp diz çöktürülerek boynu vurulması gerekir —öyle bir yaşantısı var. Sosyalistliği konuşuluyor. Eski tüfek sosyalistlerin yargıç olduğu bir halk mahkemesinin önüne getirilirse, sosyalist davaya verdiği hasar yüzünden
Defalarca anlattım ama tekrarlamak şart oldu. Köyün birine bir gelin gelmiş. Gelin gelmeden namı gelmiş, “akıllı gelin” olarak. Günün birinde köylünün birinin ineği başını küpe sokmuş, çıkaramıyor. Köylüler uğraşmışlar, nafile. Birinin aklına akıllı gelin gelmiş, “çağıralım, bir çare bulsun” demiş. Çağırmışlar, gelmiş, manzaraya bakmış, “şuncacık şeyi çözmeyi akıl edemiyor musunuz” edasıyla “ne var bunda, kesiverin
PKK’nın kendisini feshetmesi, Türkiye’nin sınırın güneyindeki —bence zaten muhataralı olan— askeri varlığını iyice tartışmalı hale getirecek. Mevzuun Kürtler tarafından gündeme taşınacağını zannetmiyorum, ABD veya Fransa’dan bir “durum tespiti” daha yakışıklı olur. Hatta belki de Erbil ve Şam’a bile ihale edilebilir bu vazife. TSK’nın Irak ve Suriye’den çekilmesi ne manaya gelir? Esasen hiçbir manaya gelmeyebilir ama
Bu hiç olmadı Sırrı, hiç olmadı. Böyle isyan ettiğime şahit olsaydın eğer, “Ağabey yollarımızın kesişmiş olmasına, o Ankara yıllarının yaşanmış olmasına şükran duymalı” der miydin? Demezdin. Aklından geçerdi muhakkak. O değilden bir mesel anlatır, beni utandırmadan hatırlatırdın bana her şeyin geçici olduğunu. Yaşanmışlıkları kâr hanesine yazıp yola devam etmek gerektiğini. Ama bak, ısrar edeceğim, affet
Yaşadığımız şu şartlar altında gözaltına alınmış biri hakkında olumsuz şeyler söylemek hiç hoş değil. Ama… Canikligil bir programda “Taksiye biniyorum şimdi, alt sınıftan biri var,” demiş. “Yılışık bir sırıtışla ‘reis’ diyor, küçücük aklıyla.” Devam edeceğiz ama aklımızda tutmamız gereken terimleri işaretleyerek gidelim, “alt sınıf” ve “küçücük aklı”. Şöyle devam etmiş, “Şunu fark ettim, herif aslında
Konfeksiyon sektörüne girdiğinde, yanlış hatırlamıyorsam İGS, her bedene, her bütçeye, her zevke hitap eden ürünleri olduğu iddiasını, “pantolon uyduramadık, gömlek verelim” sloganlı bir kampanyayla tanıtmıştı. “Rakiplerimiz pantolon uyduramadıklarında size gömlek teklif ediyorlar ama bizde öyle şey olmaz” babından… Türkiye’de siyasetçiler, siyaset uyduramadıklarında, ellerinden geldiği ölçüde yargı ve güvenlik güçleriyle “açığı telafi etmeye” gayret ettiler. Tek
Bu hadise iyice tuhaf bir yere doğru akmaya başladı. Herkes birilerine ayar veriyor, DEM Parti de “bizim neyimiz eksik” diye düşündü herhalde, onlar da kervana katılmış. Siyasette ayar vermek dışında başka üslup seçeneklerinin de olduğu bilgisi —Allah ömrü oldukça başımızdan eksik etmesin, ömrümüzden alıp ömrüne ilave etsin— Erdoğan denen “deha” sayesinde unutuldu, tuhaflık ayar vermekte
Ailelerinizi koruyun. AKP Genel Başkanı olarak mı, Cumhurbaşkanı şapkasıyla mı bilmiyorum, bay Erdoğan, içinde bulunduğumuz yılı “Aile Yılı” ilan etmiş. Geride bıraktığımız yılı “Emekliler Yılı” ilan etmişti, emeklilerin başına gelenler malum. Zat-ı şahaneleri, ilaveten, esnafın fahiş fiyatların sorumlusu olduğunu iddia etmiş ve bizi boykota davet etmiş. Ahalinin yüzde sekseni zaten mecburi boykot halinde. Erdoğan sayesinde…
Anladığım kadarıyla birileri ABD’ye “operasyon” çekiyor. “Ee, hep ABD mi yapacak” derdim ama, operasyonu çeken de ABD olabilir diye düşündüğümden, dilimi ısırma ihtiyacı hissediyorum. New Orleans’da kiralık bir otomobille yılbaşı kutlayan kalabalığa dalan adamın otomobilinin bagajından IŞİD bayrağı filan çıkması, hiçbir incelik kaygısı taşınmadığını, muhtemel yanlış anlamalara karşı bütün tedbirlerin düşünüldüğünü düşündürtüyor. Akabinde Las Vegas’ta
Türkiye’nin bir yılbaşı “meselesi” hep vardı. Olmalı mı, olmamalı mı, benim aklımın ereceği işler değil. Olması ne manaya geliyordu hususunda ise iyi kötü bir fikrim var. Geçende bir videonun altına bir izleyici, “yeter artık sekülerle vurmayın, YTÜ bahçesinde yaşananların farkında değil misiniz” mealinde bir itirazda bulunmuş ve ben de bir başka videoda, diyeceklerimi bu “misal”