Tanıdığım tiyatrocuların çoğu, tam birer sokak çocuğu. Tiyatro bu, adı üstünde, iki kalas bir heves. Tiyatrocular, tiyatroyu andıran, öngörülebilir, yukarıdan aşağıya tasarlanmış bir dünyada mutlu olabilecek insanlar değil. Hayatı tiyatrolaştırma iddiaları olduğunu zannetmiyorum. Yine de, konuşmaya başladığınızda, eğer ortada bir yönetmen yoksa düzenin de zuhur etmeyeceğini varsayarak konuştuklarını görüyorsunuz. Çok farklı nesillerden, çok tiyatrocu tanıyorum.