Ay: Mayıs 2018

Aynı Şeyleri Yaparak

Dün, Çin’i örnek gösteren AKP “teaser”ından söz eden bir şey yazdım. Aslında birinci lige terfi maçlarına göz ucuyla bakarken gözüme ilişmiş, reklam olduğu hiç belli olmayan, reklamlar arasında yer almayan, öyle, tuhaf bir şeydi. İlk anda gördüğümü bile fark etmiş sayılmam. “Türkiye Vakti” logosundaki AK harflerinin beyaz yazılmış olması saatler sonra dank etti. Sonra da

Türkiye İçin Çin Vakti

Başka yerlerde de dönüyor mu bilmiyorum, ben TRT-Spor’da denk geldim AKP’nin “reklamına”. (AKP reklamı olduğunu tahmin ediyorum, yani parasını AKP’nin verip yerleştirdiği bir şey olduğunu… Aksi halde, devlet televizyonunun kendi icadı ise, bu işleri işleyenlerin cüreti dudak uçuklatıcı demektir.) Reklam dediğim, Çin’in bir vakitler açlıktan ölürken, “sistem değişikliği” sonrasında dünyanın en büyük dolar rezervine sahip

Bir Seçmenin Anatomisi

Diyelim, 40 yaşını geçen hafta doldurmuş, eczacı bir kadınsınız. 16 yaşında bir kızınız ve 13 yaşında bir oğlunuz var. Başınız açık. Annenizin de başı açıktı ama babaannenizin ve iki halanızdan birinin başı örtülü idi. Üniversiteye gideceğinizde, babanız ve abileriniz başka bir şehre gitmenize rıza göstermediler ve ister istemez Eczacılık okudunuz. O yıllarda eve biraz geç

İdeolojiymiş de…

İnsan değişir. Bilmediğiniz bir şeyi “öğrenir” değişirsiniz. O şeyi bilmeden önce muhtemelen bilmediğinizi bilmiyorsunuzdur, zihninizdeki “harita” size “tamam” gibi görünüyordur. Haritanızda var olmayan bir şehri “keşfettiğinizde”, “a, bak bilmediğim yerler varmış, belki başkaları da vardır” demezsiniz genellikle, “ulan eksikmiş, tamamladık” dersiniz. Yani —farkında olmasanız da— “mükemmel” olmamışsınızdır ama “değişmişsinizdir”. Değişirsiniz. Öğrenme dediğiniz şey, kesintisiz bir

Unutacaksınız, Unutmalıyız Zaten

Twitter hesabım yok, twitterin nasıl işlediği hakkında bir fikrim de yok. Anladığım kadarıyla birisi, yaptıkları hırsızlıkların Mecliste araştırılmasına mani olan şeylerin zafer ifadesiyle verdikleri fotoğrafın üstüne “olm ben bunu hiç unutmadım, unutmayacağım” yazıp twitlemiş. Altına başkaları, unutmayacaklarını iddia ettikleri, AKP denen rezil çetenin marifetlerinden misaller sıralamış (https://twitter.com/travisandtyler/status/994240129429594114). İnsan olan herhangi birinin, yani bu topraklarda yaşayan

CHP ve Tabanı

Alper Görmüş’e göre, siyasi kampanya konusunda Türkiye’deki en orijinal ve etkili fikirlerin sahibi Ateş İlyas Başsoy’muş (http://serbestiyet.com/yazarlar/alper-gormus/chpde-yurek-sogutan-fakat-iktidar-getirmeyen-soyleme-mecburi-veda-846387). Neden öyle? Hayatında bir tek siyasi kampanya yönetmiş, onu da zannettiğinden bambaşka sebeplerle kazanmış, ama bu bir tek kampanyada kendi varsayımlarının test edildiğine iman etmiş, bu imanla da bunu kitaplaştırmış biri Başsoy. Bu minvalde kuyuya bir taş attı,

İki Neticeli ve Tarihsiz

Fenerbahçe-Beşiktaş maçı ve HDP üzerinden söylemeye çalışıp pek de beceremediğim şeyleri doğru dürüst dile getirmek için lazım gelen edevat, Ali Topuz’un eski bir yazısında varmış (http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ali-topuz/siyasetin-yargisallasmasi-bu-savasi-kim-istiyor-1070856/). O, benim dile getirmeye çalıştığım şeyi değil, onun ayna simetriğini vurgulamaya çalışmış ama bana lazım olan kavramlaştırmayı yapmış. “Yargı, iki ihtimalli, iki sonuçlu bir düzenek. Taraflardan biri ya kazanır

İnce’nin İşleri

Yarına kadar bekleyemeyeceğim, bugün iki yazı olsun —bu hızla başkası gerekmezse… İnce, kendi akıbetini ağır ağır —pek de ağır ağır değil aslında, hızla— şekillendiriyor. Yani “kafasının nasıl çalıştığını” görüyoruz ve “bu kafanın” hangi denize döküleceğini tahmin etmek müşkül değil. İnce’nin kafasının nasıl çalıştığı, “gençlere 19 Mayıs’ta ve 29 Ekim’de 500’er lira vereceğiz” demesinden anlaşılıyor. Erdoğan’ın

HDP Erdoğan’ın Nesi Olur?

Geçen gün Fenerbahçe-Beşiktaş maçı üzerinden yazdığımı, bu defa daha “ciddi” meseleler üzerinden tekrarlayayım. Erdoğan ve çetesi, sadece sosyal medya üzerinden ve/veya gazete görünümlü bültenler vasıtasıyla değil, kürsülerden, meydanlarda, HDP’yi terörist, HDP’ye yakın duranları ise teröre destek veren kişiler olarak itham ediyor. Bildiğim kadarıyla, terörle doğrudan bağlantılı olan, kendisine “terörist” denebilir olan siyasi partiler, “kapatılır”. Kapatılmıyorsa,

Parlamenter Sistem?

Küllüğe yapışmış inatçı bir izmaritten kurtulmak için ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Küllüğün kenarını çöp kovasının kenarına hafifçe vuruyorsunuz ve… İzmarit inadından vazgeçip layık olduğu yere doğru yola çıkıyor. Neden? Eylemsizlik (inertia) sebebiyle… Eylemsizliği bilmiyor olsanız da aynı şekilde davranıyorsunuz —en azından, eylemsizliği bilmediğiniz yaşlarda da öyle davranıyordunuz. Yani? Eylemsizliği bilmeden eylemsizlikten faydalanıyordunuz. Hayatımızın neredeyse tamamı,