Akranlarımla sohbet etmenin muhtelif zorlukları var. En olmayacak yerde bayat –ve bayatladığının pek farkında olmadığımız– bir kavram düşüyor ortaya. Sonra hep birlikte onu kemirmeye başlıyoruz. Sonra? Arkası geliyor. Bildik şeyler işte. Öyle olmasa? Herhalde iyi olur ama her birimizin yığınla bagajı var. Bunca yıl yaşamışız. Yaşanmış olanlar yaşanmamış gibi olmuyor işte. Dolayısıyla… Öyle oluyor işte.
Dünyanın geleceği hakkında iyimser olduğumu defalarca söylemiştim. Dün de, mealen, “Trumpların filan güç kazanmasına itibar etmeyin, geçecek bunlar” diyerek, kendimi tekrar etmiş oldum. İyi de karinem ne? Önce şu hususta mutabık kalmamız gerekiyor: Trump görünür bir şey. Trump’ın seçim kazanması da öyle. Ama benzer kolaylıkla görünmeyen çok şey var. Bir misal verecek olursak, kıtalar kolayca
Ümit Kıvanç P24’te Barbel Wardetzki’nin kitabından yola çıkarak üç yazı kaleme aldı (bağlantı sonuncu yazıya ait, oradan, öncekilere ulaşılabilir). Kitaptan çok etkilenmiş görünüyor, en azından günümüzü anlamak için çok işe yarar bulduğunu söyleyebiliriz. Yaptığı alıntılarda öyle etkileyici bir yan bulamadım. Belki de entelektüel dürüstlük adına mütemadiyen alıntı yapması, aksi halde son derece baştan çıkarıcı olan
31 Mart öncesinde bir Türkiye’de yaşıyorduk. Toplumun önemli bir bölümü, (a) öngörülemez bir ülkede yaşıyor olduğumuz, (b) şartları değiştirmek için ellerinde uygun enstrüman olmadığı ve (c) yaşanan şartların toplumun ana gövdesi için zaten istenen şartlar olduğu kanaatlerine sahip idi. Bir başka geniş kesim ise (a) işlerin sarpa sardığı çünkü uluslararası bir taarruz altında olduğumuz, (b)
May gidiyor. Bütün Britanyalıların aynı gemide olduğunu, her icap ettiğinde, tam da bu kelimelerle olmasa da söyleyerek orada durmuştu. Gerçi “koskoca holding patronusunuz, alsanıza elli kişi daha yanınıza” demek aklına gelmemişti. Ki böyle bir laf, zaten, aklı andıran herhangi bir şeye gelmez. Bunu laf diye orta yere servis edebilmek için, ne bileyim, ya budala olmak
Malum programdan sonra “Ahmet Hakan intihar mı etti” ve/veya “neden intihar etti” soruları ortalarda dolaşıp duruyor. Bence sorular uygunsuz. Ahmet Hakan intihar filan etmiş değil/olamaz. Çünkü… Zaten mevta idi. Ahmet Hakan’ın vasıfları, tercihleri ve saireden söz etmiyorum. Ahmet Hakan bir bünyenin bir organı idi ve o bünye mevta idi. Ve bünye derken de sadece Hürriyet