Ay: Ocak 2020

Akışkanlık Gerekiyor

Tajfel’in 70 ve 80’lerde yaptığı deneylerden benim anladığım kadarıyla şöyle oluyor: Aralarında sizin de olduğunuz, bir araya gelmiş insanlara Hoca Ali Rıza ve Şeker Ahmet Paşa tablolarından örnekler —“şu Ali Rıza’nın, bu Ahmet’in” denerek— gösteriliyor. Slaytları izleyenlerin resim sanatı hakkında bir fikir sahibi olması lazım değil —hatta Hoca Ali Rıza ve Şeker Ahmet Paşa tablolarını

Yığınlara Ne Oluyor?

Türkiye’de televizyonun yaygınlaşmaya başladığı dönemlerde, Kaçak diye bir dizi vardı, yayınlandığı saatlerde sokaklar boşalırdı. Dizi dediğiniz şey öyle bir şeydi, haftada bir, belirli bir saate başlayan bir şey. Hâlbuki siz, mesela bir Pazar günü, bölümleri arka arkaya izlemeyi istiyor olabilirdiniz. Öylesini tercih ediyor olabilirdiniz. Ama imkân yoktu. Dizileri, önceden belirlenmiş yayın saatlerinde, sunulduğu kadarıyla izlemek

Müzayede

Beni heyecanlandıran mevzulara devam etme niyetindeydim. Ama malum… Hadise Irak’ta geçiyor, cinayet Irak’ta işlendi. Katil Amerikalılar. Öldürülen ise İran generali. Sahne bir polisiye romanda kurgulanmış olsa, okur olarak yükselen gerilimin tam tamlarını işitmeye başlarsınız, yerinizde doğrulursunuz. Hadise otuz yıl önce gerçekleşmiş olsaydı, petrol fiyatları fırlar, borsalar çöker, dünyanın dört bir yanında herkes —yüreği tetikte— bir

İnsanlığın En Parlak Dönemi

Önceki gün Kristof’un NYT’de yazdığı yazıyı paylaşmıştım. Dün yazının dilinin imalarını yazdım. Bugün ise yazının muhtevasına bakalım. Dünyada ve Türkiye’de yoksulluk var mı? Var. Mesela geçtiğimiz aylarda siyanürle intihar eden dört kardeş, yoksulluk yüzünden karar verdiler bu yürek burkan işe. İyi ama… Onları intihar etmeye sevk eden şartlar, bundan yüz yıl önce, zengin toplumlarda bile

Kaygılanmıyorsan Sus!

Nicholas Kristof’un dün tercüme etmeye çalıştığım yazısında dedikleri mühim. Ama bence dili daha mühim şeyler söylüyor. Aşikâr bir biçimde görünüyor ki, mahallesinin hıncına maruz kalmaktan, linçe uğramaktan, en azından azarlanmaktan ürküyor, tedbiri elden bırakmamaya olağanüstü ihtimam göstermek zorunda hissediyor kendisini. Paylaştığı verileri paylaştığı için adeta özür dilemesi, yarından itibaren yeniden kendisinden bekleneni yapmaya devam edeceğine

Uzaklardan Bir Yankı

Nicholas Kristof NYT’nin Opinion sütununda bir yılsonu değerlendirmesi yapmış. Son derece iktisadi bir lisanla kaleme alınmış, özetlemeye gücüm yetmeyecek. En iyisi acemi bir tercümesini yapayım, kayıtlarda kalsın. *** Dünyanın halleri yüzünden meyus oluyorsanız, bir de bana kulak verin. 2019, insanlığın uzun tarihindeki en iyi yıldı. Endişe duymanıza yol açan biçimsiz şeyler gerçek. Ama aynı zamanda