Birileri Ağabey’i Gözetliyor
Yavrusu, “ana, bu yuva boklandı, başka yuvaya gidelim” dediğinde karga, “yavrum,” demiş, “bu g.t bizde oldukça, gittiğimiz yuvayı da boklarız.”
Hillary yenge “niye afişe ediyorsunuz yuvanın boklandığını” diye çıkışıyor ama hepimiz WikiLeaks’ten önce de yuvanın halinin farkındaydık. Ayrıca yavrunun haklı olduğu da malum, bu yuvada artık yaşanmaz.
(Asıl mevzu biraz bekleyebilir, yeri gelmişken söyleyeyim: Karga gibi davranmayacak, yeni bir yuva yapacağız. O da boklanacak zamanla, onu da biliyoruz. Aramızdan bazıları yuvanın halini işaret edip, bizi aşağılamayı alışkanlık edindi. G.tü olmayan, etrafa hiç pislemeyen insanlar hayal ediyorlar. Öyleleri hiç olmadı. Ancak ölüler pislemez, yaşayan her şey pisler. Marifet pislememek değil, pislemeyecek insanlar hayal etmek hiç değil. Marifet, lazım geldiğinde yeni bir yuva yapabilmek. Üstelik onun da pisleneceğini bile bile…)
***
Gelelim sadede…
Birkaç gündür TV ekranlarında mevzuu tartışan onca kişi gördünüz. O kadar yazı okudunuz, o kadar manşete maruz kaldınız. Yan yana uzun bir seyahate katlanamayacak olan, birbirinin gırtlağına yapışmak için fırsat kollayan insanların pek çoğunda aynı —aşırı tedbirli, mesafeli, ikircikli— edayı herhalde teşhis etmişsinizdir. “WikiLeaks keşke bu haltı işlemeseydi” diyecekler de, diyemiyorlar sanki.
Hâlbuki WikiLeaks kimselerin bilmediği şeyleri açıklamadı. Belki Kansas kasabalarında yaşayan Cumhuriyetçi kasiyerler filan, açıklanan şeylerin ima ettiği gerçekliklerden habersizdi. Ama İran’dan Kolombiya’ya, Kamboçya’dan Norveç’e kadar hemen herkes az çok biliyordu ki, özelde ABD, genelde ise devletler böyle işliyor. Siz de biliyordunuz. Muhtemelen içinize de sinmiyordu. Ama yine de ifşa edilmesinden huzursuz olmuşsunuzdur.
AKP kanadındaysanız (ki ABD diplomatları AKP’ye AKP diyorlar, Sarkozy’nın kediye kedi demesi gibi, edepsizliğe bakın), belgelerde canınızı sıkacak çok şey var. Ama kahvehane geyiği kıvamında. Dolayısıyla çok müessir görünmüyor. Zaten karşı argümanları da herhangi bir kahvehaneden derlenebilir. Karşı kanattaysanız da hikâye çok değişmiyor.
Dolayısıyla siyasi pozisyonunuzu gözden geçirmeyi gerektiren bir hal yok. Asıl mesele, bir Ağabey’in mevcut olmadığı bir dünya düzenini hayal edemiyor olmamız. Ne kadar muzır işler yaptıklarını hissediyor olsak da, Ağabeylere ihtiyaç duyuyoruz. Yarın sabah kepenkleri yine açmak için Ağabeylere ihtiyaç duyacak tarzda biçimlendirildik.
Ağabey bizi gözetleyecek, biz Ağabey’e kızacağız… Böyle zımni bir işbölümü vardı aramızda. WikiLeaks herkesi gözetlediğini varsaydığımızı gözetleyerek, Ağabey’i elimizden aldı.
***
Neredeyse herkes, Ağabey imajını kurtarmak için seferber oldu. Kimileri “Ağabey bu işi kendisi yaptı” diyerek, kimileri Çin’di, yok Rusya’ydı filan yorumlarıyla yeni Ağabeyler imal etmeye çalışarak… Bizimkiler ne yapacaklarını bilemediler, zaman kazanmaya çalışıyorlar. Herkes bir biçimde eski düzenin ihyası için bir fırsat yaratmaya çalışıyor. Kimi WikiLeaks’e Ağabeylik taslamanın imkânlarını araştırırken, çoğunluk onun hakkında şüphe uyandırarak Ağabeyliği kurtarmaya çalışıyor.
Yeni bir yuva yapmaya gönlü olmayanların, mevcudun ömrünü birkaç gün bile olsa uzatmak için çırpınmasında anlaşılmaz bir şey yok. Lakin beyhude çaba. WikiLeaks’in verdiği hasar da elbette geçiştirilebilir ve muhtemelen geçiştirilecek de… Ama çok geçmeden, tekne başka yerden su almaya başlayacak.
***
Benden duymuş olmayın, Ağabey yok. Sadece siz varsınız ve Ağabey’e duyduğunuz ihtiyaç var.
Cemalettin N. TAŞCI