Güneş Olsa…
Güneşin sizin bulunduğunuz yörede yarın sabah kaçta doğacağını tahmin ediyorlar.
Çünkü güneş “kararını vermiş”.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını da aynı hassasiyetle tahmin etmek mümkün değil mi? Güneşin yarın sabah kaçta doğacağını “uzmanlar” tahmin ediyor. Bu işin uzmanları da CHP adayını tahmin etseler?
Bu kelimelerle dile getirildiğinde size tuhaf gelse de, “derinde”, şöyle bir “kabul” var: Güneşin ne vakit doğacağı gibi CHP adayının kim olduğu da “şimdiden” belli. Ama bizden saklıyorlar ve “uzmanlar” da işlerini iyi yapmadıklarından öğrenemiyoruz. Akşener’in “Kılıçdaroğlu’nun aklındaki ismi biliyorum” demesi gibi laflar da bu kabulü destekliyor.
Kılıçdaroğlu’nun aklında bir isim var mıdır? Herhalde vardır. Olmaması ziyadesiyle tuhaf olur. Ama Kılıçdaroğlu —ve kullandığı kelimelerden açıkça anlaşıldığı gibi Akşener de— “biliyorlar” ki, CHP’nin adayı Kılıçdaroğlu’nun aklındaki o isim olmayabilir.
Sizin de mesela, bu yaz, hangi tarihte, nerede tatil yapacağınız konusunda temenniniz, düşünceniz, hatta “kararınız” olabilir. Geçtiğimiz yıllarda da tatile çıkmadan aylar önceden benzer temennileriniz, düşünceleriniz veya kararlarınız oldu. Kaçında “tutturdunuz”?
İnsanlar bir kararın “zamanı gelmeden”, seçeneklerinin olabildiği kadar çoğunu hayatta tutmaya çalışırlar. İşin normali bu. Ve politikayı da insanlar yapıyor. Onlar da —en azından bu hususta— “normal” insanlar.
Her karar, bir yığın vektörün bileşkesi olarak “zuhur eder”. Her karar bir oyunun (game) neticesi, nihayetinde… Yarın oynanacak Galatasaray-Beşiktaş maçının neticesini bilmiyoruz, çünkü maç oynanmadı. Netice, ta sezon başından beri olup biten —daha öncesini ihmal ediyorum— bir yığın şeyin etkisi altında, ama oynanacak olan doksan dakikada şekillenecek. Bilmiyor olmamız, neticenin şimdiden yazıldığı kayıtlara erişme kabiliyetimizdeki eksiklikten kaynaklanmıyor. Bilinecek bir şey yok. Bilinecek olan şey henüz gerçekleşmedi.
İşin bir ilave boyutu daha var.
Mesela Beşiktaş, Federasyonun 3 Mayıs’ta kaldığı yerden oynanmasına karar verdiği Fenerbahçe maçına çıkacak mı? Beşiktaş yönetimi Divan Kurulunu toplayıp bir karar verene kadar bu hususta bir karar yoktu ve hal, yukarıda özetlediğim hali andırıyordu. Şimdi bir karar var. Ama 3 Mayıs’a kadar da süre var daha. Ve hâlâ bilmiyoruz, Beşiktaş maça çıkacak mı? Çıkmayacak diye biliyoruz ama emin değiliz. Çünkü Beşiktaş yönetimine “kararını değiştirmesi” için baskı yapan çok sayıda unsur vardır. Bu tür unsurların varlığını tahmin eden ve kararın değişmesine razı olmayan “daha çok sayıda ama daha az gücü olan” unsur da, gördüğünüz gibi, forma alarak, sosyal medyada seslerini duyurarak veya başka yollarla, yönetime, “kararını değiştirmemesi” için baskı yapıyor.
Güneş olsa, ne zaman doğacağını şaşırır yani. Çok da kasmayın bilmiyoruz diye…