Kılıç N’aptı?
Haşim Kılıç ne yapmış oldu?
Hangi neticeyi doğurdu diye soruyorsak, bence cevabı belli. Kendisini imha ederken Erdoğan’a telafisi zor hasar verdi.
Bilmem kendisi de farkında mı, muradı bu muydu, ama kendisini imha etti. Yani siyaseten imha etti. Belki de birileri, “eğer bir Cumhurbaşkanlığı adaylığı şansın varsa o da buradan geçiyor” demiş olabilir kendisine. O da inanmış olabilir, ne bileyim. Ama bu yol Cumhurbaşkanlığı adaylığına çıkmaz. Hiçbir siyasi makama çıkmaz. Eğer metni —tastamam aynı mesajları ihtiva edecek biçimde ama— daha incelikle kaleme alınmış olsaydı, belki de siyaseten bir kapı aralayabilirdi. Lakin metin çok amatörce hazırlanmış görünüyor.
Metnin amatörlüğü bana şunu ima ediyor: Haşim beyin zaten siyasi bir ikbal hesabı yoktu veya kalmamıştı. Son derece ferdi bir motivasyonla, Erdoğan’a ayar vermeye karar vermişti. Yaptı. Muradı Erdoğan’a hasar vermekti. Verdi. Telafisi zor bir hasar verdi. Erdoğan’ın şeytanlaştırdığı kesimlerin hiçbirine mensup olmayan biri olarak, Erdoğan’ın şeytanlaştırdıklarının asla söyleyemeyecekleri şeyleri söyleyerek Erdoğan’a oynamayı bildiği tek alanın dışında çalım attı. “Bana ne, top benim” deyip duran Erdoğan’ın mızıkçılığını, oyunbozanlığını, en makul noktadan, en makul argümanlarla afişe etti. Erdoğan’ın oyununda Erdoğan’dan başka kimseye yer ve rol olmadığını, bu oyunun sürdürülebilir olmadığını, Erdoğan ve tayfasının en müdafaasız olduğu yerden saldırarak deşifre etti.
Elbette Erdoğan ve tayfası, Haşim Kılıç’ın dün yaptığını etkisizleştirmek için ellerinden geleni yapacaklar / yapıyorlar. Haşim Kılıç’ın ise, Erdoğan ve tayfasının aksine, durmadan ekranlara çıkıp kendi argümanlarını tekrarlama şansı yok. Mücadele asimetrik. Ama sadece Kılıç’ın aleyhine bir asimetri değil bu. Aynı zamanda Kılıç’ın kişiliğinden ve müktesebatından kaynaklanan, Kılıç lehine bir asimetri de var. Erdoğan adına dünden bu yana konuşup duranların ses tonları ve üslupları da bu asimetriyi ele veriyor.
Kılıç ile Erdoğan tayfasının kamuoyuna nüfuz açısından bariz bir farkı var. Dolayısıyla asıl etki Kılıç’ın dediklerinin kamuoyunda bıraktığı izden kaynaklanmıyor. Erdoğan ve tayfasının dengesinin bozulmasından kaynaklanıyor. Bugünlerde herkes Erdoğan’ın fiyakasını bozuyor. Dengesini bozuyor. Tam toparlayacak gibi olduğunda, yeni bir mayına basıyor Erdoğan. Yeni bir infilaka sebep oluyor.
Bugünler gelecekti, geldi. Artık her gün bir öncekinden daha zor olacak Erdoğan için. Zaten hanidir öyle. Bildiği tek şey toplumun en derin fay hattına sondaj yapıp, o fay hattından çıkardığı acı hatıralardan nefret imal ederek bir iktidar sürdürmekten ibaret olan bir politikacı müsveddesi için zaten uzun sürmüştü oyun. Yatsın kalksın Evren ve şürekâsına dua etsin. Onun vasıflarıyla bu sahnede bu kadar uzun süre kalabilmek, ancak Evren ve şürekâsının inşa ettiği bu zavallı siyaset düzeninde mümkün olabilirdi.