Kurban
Oğlu İsmail’i kurban edecekken İbrahim’e bir koç gönderilmesinin mesajı bence çok açık: Bütün insanlar sizin hısımınızdır, onları kurban etmeyi artık durdurun.
Bildiğimiz kadarıyla bütün kültürler, tanrılara insan kurban ettikleri bir safhadan geçtiler. Aralarından kurban verenler kurban vererek arınıyorlar, artık şiddetli gazaplara uğramayacaklarını ümit edebiliyorlardı herhalde. Böylelikle istikbalin belirsizliğinin yol açtığı kaygıyı gidermeye çalışıyorlardı.
Kimin, ne zaman ve nasıl kurban edileceğine karar verenler ise başkalarıydı. Toplumların siyasi ve ruhani otoritelerinin, aralarındaki çelişkileri, hatta çatışmaları rafa kaldırdıkları nadir dönemlerden biri, kurban ayinleri olmalı. Onlar da kurban ayinleri sayesinde bir tür arınma ihtiyacını karşılıyorlardı. Ama bu arınma farklıydı, toplumu muhaliflerden arındırıyorlardı. Sunak taşına muhalefet potansiyeli taşıyanları yatırdıklarını tahmin etmek zor değil. Ayrıca yarattıkları tedhiş marifetiyle, kendileri için tehdit olabilecek fikirlerin dile getirilmesini ve yayılmasını da engelliyorlardı herhalde.
***
Azteklerin denizden gelecek beyaz sakallı adamların kendilerini kurtaracağına inandığı söylenir. İspanyollara neredeyse hiç direnç gösterememiş olmalarını açıklamak için bu tür bahaneler bulanlar var. İlkel silahlarının İspanyol tüfekleri karşısında çok yetersiz kalması da önemli bir sebep olsa gerek. Ama bir şey daha var.
Cortez ve hempalarının anlattıklarına göre, Büyük Tapınakta iki gün içinde on binlerce kişi kurban edilmişti. İspanyollar bu halden o kadar tiksinmişlerdi ki, insanlık dışı bu düzeni ortadan kaldırmaktan başka şansları kalmamıştı. Yenilerde yapılan simülasyonlar İspanyolların fazlasıyla abarttığını gösteriyor. Ama Montezuma’nın çok sayıda insanı kurban ettiğini biliyoruz. Kendisini tehdit eden muhalefeti sindirmek, düşmanlarını ortadan kaldırmak temel amacıydı. Ama gösterişli ayinlerin amaçlarından biri de, hayatta kalanların korkmasını sağlamaktı. İstediğini sunağa yatırabilen otoriteye boyun eğilmesini sağlamak…
Dehşet üzerine inşa edilen düzenler, dünyadan tecrit edilmişlerse, bütün insanlık dışılıklarına rağmen sürdürülebilirler. Ama tecrit sonsuza kadar sürdürülemez. Eninde sonunda daha az korkutucu, daha az çirkin bir alternatif zuhur eder.
***
İbrahim’in mirasçıları, onun izinden giderek, insanoğlunun en büyük medeniyetlerini inşa ettiler. İnsanları uluorta kurban etmemeyi çok önceden öğrenmişlerdi. Ama anlaşıldığı kadarıyla, alışkanlıklardan vazgeçmek de pek kolay değil. İnsan kurban etmenin daha ince, daha medeni, daha rafine metodlarını geliştirmekten geri kalmadık. İnsanları linç etmenin, korku ve terör imal etmenin muhtelif yollarını bulduk.
Şükür ki, bir başka yanımız daha var. İbrahim’in mesajını incelten, rafineleştiren bir yanımız… Bugün bayram. İbrahim’in mesajının manasını daha iyi anlamamıza vesile olur umarım.
Herkesin bayramı kutlu olsun.
Cemalettin N. TAŞCI