Klasik misali hatırlayalım, bir fincan kahveyi masanızın üzerinde unutursanız, zamanla kahve ile oda arasındaki sıcaklık farkı ortadan kalkar. Kahve soğur, sıcaklığı oda sıcaklığına yakınsar. Oda sıcaklığı? Odanın her yeri aynı sıcaklıkta mı? Değil. Ama aradaki farkları ihmal edebiliriz. Ne de olsa, kahve misali de bize gösteriyor ki, yeterince zaman verilirse, aradaki bütün farklar ortadan kalkacak.
Çin mevzuu dolaşıma sokulduğunda, yani Çin’in gümbür gümbür geliyor olduğu hikâyesi tuğla tuğla örülmeye başladığında, birçok yeni düşman daha kazanmıştım. Çünkü Çin hikâyesinin ABD’nin hizmet-içi ihtiyaçlarına binaen üretilmiş olduğunu, başkalarının mevzuu kendi üstlerine alınmasının çok da manalı olmadığını iddia etmiştim. Bu tutumum da hikâye üzerinden nevzuhur endişeler edinmiş olanları kızdırıyordu. Elbette Çin’i önemsiyordum, sanayi toplumu
Nicholas Kristof NYT’nin Opinion sütununda bir yılsonu değerlendirmesi yapmış. Son derece iktisadi bir lisanla kaleme alınmış, özetlemeye gücüm yetmeyecek. En iyisi acemi bir tercümesini yapayım, kayıtlarda kalsın. *** Dünyanın halleri yüzünden meyus oluyorsanız, bir de bana kulak verin. 2019, insanlığın uzun tarihindeki en iyi yıldı. Endişe duymanıza yol açan biçimsiz şeyler gerçek. Ama aynı zamanda