Etiket: Zenginleşme

Zenginleşme

Medyascope Talat Öncü’yle, biriktirdiği kitaplarla ilgili bir söyleşi yapmış. Talat benim sınıf arkadaşım. Tanıdığım en cins insanlardan biridir. Ama üzerine konuşmak istediğim mevzu başka. Zenginlik hakkında konuşmak istiyorum. “Zenginleştik ve zenginlik mühimdir” dediğimde, sıklıkla, “birkaç somun fazladan ekmek için” filan gibilerinden küçümser bir edayla karşılaşıyorum. Kimler böyle üstten konuşuyor? Medeniyet, kültür, tabiat filan gibi “yüce”

Bir İktisadi Çözüm Olarak Afganistan

Son birkaç günde herkesin Afganistan’ı ne kadar iyi bildiğini gördük. Hepimiz Afganistan hakkında ziyadesiyle ziyalandık. Herkes kendisini doğrulayacak teferruatı gördü. Kimisi işgalcilere karşı direnen yerli unsurların zaferini, kimisi müstesna Batı medeniyetinden nasiplenemeyen halkların akıbetini, kimisi kapitalizmin bilmem kaçıncı iflasını, başkası İslami fanatizmin kadınlara yaptıklarını… Net toplamda, Perinçek veya Boynukalın gibi soytarılar hariç hemen herkesin yüreği

Çeşitlilik, Belirsizlik, İhtilaf, Zenginlik

Âlem çeşitlilik üretiyor. Neden öyle bir tercihi var bilmem ama öyle yapıyor. Canlılık ortaya çıktıktan sonra, âlemin çeşitlilik üretme kapasitesi dramatik bir biçimde artmış. Evrim, daha önce hayal bile edilemeyecek bir hızla çeşitlilik üretiyor. İnsan ortaya çıkınca, âlemin çeşitlilik üretme kapasitesi bir defa daha vites büyütmüş. İnsan türü, kendisi olmasa olmayacak olan çeşitlilikler üretiyor. Mesela

Choluteca, Hac, Ulus-Devlet ve Saire

Choluteca Köprüsünün serencamı bize ne diyor? “Kasırga gelecek, yollar kaybolacak, nehrin yatağı değişecek, yaptığınız her şey beyhude, kasmayın” mı diyor? Bence hayır. Dediğim gibi, dört yanımız Choluteca Köprüleri ile dolu. Sadece Mısır Piramitleri, Efes, Roma yolları gibi maddi unsurlardan söz etmiyorum, mesela Mısır medeniyeti bir Choluteca Köprüsü olarak görülebilir. Antik Yunan medeniyeti de nesiler boyunca

Elazığ’dan Sonra

Elazığ’da bir deprem oldu. Resmi verilere göre 41 kişi hayatını kaybetti. Her biri, geride bıraktıkları için, dünyada hayatta olan milyarlarca insanın muhtemelen hepsinden kıymetli 41 kişi… Geride kalanlara sabırlar dilerim. İnsanın, insan hayatının sayılara indirgenemeyecek kadar kıymetli olduğunu bilmeyecek kadar nobran biri değilim —öyle olmadığımı zannediyorum. Ama… Benzer ölçekte bir deprem eğer yüz yıl önce

İşsizler Tarlalara

“Çok ve hızlı zenginleştik” deyip duruyorum ve yoksulları işaret ederek bana kızanlar var. Kafama göre konuşmuyorum hâlbuki… Dolar bazında dünyanın veya lira bazında Türkiye’nin serencamı beni teyit ediyor, sayılara yaslanarak konuşuyorum. Ama bir yandan, zenginleşmenin parasal verilerle gösterimini eksik buluyordum. Güven’i yıllardır, ortalama bir Türk ailesinin aylık harcamalarının kompozisyonunun nasıl değiştiğini nasıl bulabilirim diye sıkıştırıyordum.

Uzaklardan Bir Yankı

Nicholas Kristof NYT’nin Opinion sütununda bir yılsonu değerlendirmesi yapmış. Son derece iktisadi bir lisanla kaleme alınmış, özetlemeye gücüm yetmeyecek. En iyisi acemi bir tercümesini yapayım, kayıtlarda kalsın. *** Dünyanın halleri yüzünden meyus oluyorsanız, bir de bana kulak verin. 2019, insanlığın uzun tarihindeki en iyi yıldı. Endişe duymanıza yol açan biçimsiz şeyler gerçek. Ama aynı zamanda

Komşuyu Seçmek

Daha ilk gençliğimde, şu birey olma hikâyesine kafam basmamıştı. O vakitler birey olmak matah bir şeydi. Şimdilerde işbirliğine yatkın olmak daha matah görünüyor galiba. Genellikle bireycilik ile işbirlikçilik (cooperation) de ayrık setler olarak ele alınıyor. Bence meseleleri tarif etmekten uzak kavramlar bunlar. Şehirliler deyip durduklarım mesela, daha mı birey? Veya işbirliğine daha mı yatkın? Kasabalılar?

Çoruhlaşma

Açılın, dünyanın en eski paradokslarından birini çözüme kavuşturmaya geldim. Paradoksumuzun Murat Sevinç tarafından dile getirilmiş hali şöyle : ”Tarihte liderlerin/kişilerin rolü her zaman tartışılır. Bazı tarih okumaları kişilere gereğinden fazla önem verirken, bir diğeri olup biteni tümüyle sosyal-sınıfsal çatışmalarla açıklama eğilimindedir. Herhalde doğru yorum, her iki yaklaşımı birlikte düşünmek olur. ‘Toplumların tarihi, sınıf çatışmalarının tarihidir,’

Karanlık Odadaki Kara Kedi

Bloomberg’in iddiasına göre, yardımcıları Türkiye’ye yaptırımlar konusunda üç ayrı paket hazırlamışlar ve Trump da bunlardan birini seçecekmiş. Türkiye’de hemen herkesin “ABD yaptırımları” ifadesini işitince muhtemel yaptırımların muhtevasına hassas olduğunu tahmin ediyorum ve bu da anlaşılmaz bir hal değil. Ancak Bloomberg’in iddiasında başka bir şey daha var ve söylemeye çalışageldiğim şeyleri söylemek için çok elverişli. Diyelim