Ahmak mısınız, Hain mi?

Görünüşe göre bu coğrafyanın hissesine düşen başka seçenek yok: Eğer muktedirlerin yanında değilseniz, onlara âşık olmuyorsanız, ömürlerinizden onların ömürlerine bol keseden bağış yapmıyorsanız, oralarını buralarını öpüp yalamak gelmiyorsa içinizden, onların düşman olduklarını düşman bellemiyorsanız, onlar mesela Türklüğe veya Cumhuriyete veya İslam’a göğüslerini siper ederken aklınızdan “aha buna kaldıysa” geçiyorsa…

Ya ahmak olmalısınız, onca nesilde biriktirilmiş onca kıymetin nasıl muazzam bir tehdit altında olduğunun farkında bile değilsiniz…

Veya pekâlâ farkındasınız dünyanın bizden, bizim birikimlerimizden nasıl dehşetli korktuğunun ve onları hiç mertebesine indirmek için kurduğu tezgâha canhıraş bir çabayla yığınak yaptığının ve onlarla işbirliği içindesiniz. Üç kuruşluk kazanımlar için…

***

Benden duymuş olmayın ama Türklük öyle matah bir şey değil. Kısa tarihinin gösterdiği kadarıyla Türklük, ancak başka kavimlerin arasında bir katalizör olduğunda işe yarayan, insanlık için mana taşıyan bir şey.

Cumhuriyet dediğiniz de matah bir şey değil. Bunca yılda doğru dürüst, uluslararası alanda rekabet edebilecek sanatçılar, bilim insanları, müteşebbisler, sporcular, düşünürler yetiştirememiş, dişe dokunur üniversiteler, medya kuruluşları ve saire tesis edememiş, derme çatma bir şey.

Bugün elinde Kuran sallayıp duranların İslam niyetine pazarladığı şeyse, zaten, her şeyden önce, İslam değil.

Yani ortada başkalarını tehdit edecek bir birikim filan yok. Eğer birileri bizden sahiden korkuyorlarsa, çok geçmez farkına varırlar korkulacak bir şeyimiz olmadığının. Ama bence zaten kimsenin bizi umursadığı yok.

Veya…

Ortada korkulacak bir şey vardıysa… O her şeye kadir düşmanlarımız Türklüğü Bahçeli’nin, Cumhuriyeti Kılıçdaroğlu’nun, kalan her şeyi de Erdoğan’ın tapusuna geçirerek… Anladınız işte.

***

İnsanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir hızla değişiyor her şey. Değişimin daha yavaş olduğu dönemlerde bile değişmeyen şeylerin hayatta kalma şansı yoktu. Bugünün şartlarında, hayatta kalma hakkını sadece geçmiş referanslarına endeksleyen herhangi bir şeyin hayatta kalma şansı hiç yok.

Kim bilir, belki de 7 Haziran, bütün bu fosillerin, “ya ahmaksınız veya hain” retorikleriyle birlikte tarih olmalarının miladı olur.

Olur mu?

Benimki de ahmaklık işte.

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin