Bir İhtimal Daha Var

Diyelim, AKP iktidarını Cumhuriyet için fevkalade ciddi bir tehdit olarak gören, icraatının ne pahasına olursa olsun engellenmesi gerektiğini düşünen bir subaysınız. Harp Okulunda Mustafa Kemal’in numarası okunduğunda “içimizde” diye bağırmıştınız ya, kendinizi Mustafa Kemal zannediyorsunuz bir nevi. Komitacı ruhunuz hep canlı, etrafa çeki düzen vermek gerektiğinde şöyle birkaç kafa koparmakta bir mahzur görmüyorsunuz. Hatta başka türlü netice alınamayacağından eminsiniz. Herhalde temizliğe Bülent Arınç’la başlamazsınız.

Diyelim, Sayın Arınç’ın benim aklıma bile gelmeyen öyle fonksiyonları var ki, ortadan kaldırılırsa Cumhuriyet’i öğüten çarklar aniden duracak diye inanıyorsunuz. Yani işe Arınç’la başlamak için sebebiniz de var. Bu işi bilabedel yapmaya hevesli onca taşerondan birini kullanmayı akıl edemeyecek kadar budala olmalısınız. En az sizin kadar budala bazı subay arkadaşlarınız olmalı. Siz onlarla komitacılık oynarken TSK’nın üst kademeleri sizin gayretkeşliğinizden haberdar olmayabiliyor olmalı, veya haberdar olsa da önlemiyor olmalı.

Veya siz birilerinin taşeronusunuz. O vakit durum daha da vahim.

Her iki halde de ört ki ölem. Daha neyi konuşacağız?

Bence Sayın Erdoğan’ın kulağına şu fısıldanmalı: Bir ordu bu hale duçar olsa, bu, hükümet edenlerin sevineceği, öyle davul zurnayla ilan edilecek bir hal olmazdı. Aksine, ne pahasına olursa olsun gizlenmesi gerekirdi. Hani şüyuu vukuundan beter denir ya, tam da öyle bir hal. Vukuu halinde devleti bir hafta ayakta tutamazsınız, şüyuunu varın siz düşünün.

***

Bülent bey çarkların dönmesine yaptığı katkı yüzünden değil de, sembolik kıymeti sebebiyle hedef olabilir mi? Olabilir. Allah göstermesin, Bülent bey bir suikasta kurban gitse, memlekette yer yerinden oynar mı? Oynar. Mumcu’ların, Üçok’ların, Emeç’lerin öldürülmesinin yol açtığı sarsıntıları bile ararız. Komitacı ruhlu subayımız, sembolik kıymetine binaen Arınç’ı gözüne kestirmiş olabilir o halde.

İyi de Arınç’ın öldürülmesi kimin işine yarar? Başa döndük. Çünkü, eğer bazı subaylar Arınç’ın öldürülmesinin AKP’nin elini çok rahatlatacağını, memleketin tamamını satıp geliri olduğu gibi İsviçre’deki hesaplarına geçirseler bile, mevcut heyetin ilk seçimi açık ara alacağını hesaplayamıyorlarsa, bu subaylar üstelik bu budalalıklarına rağmen bir de TSK içinde gönüllerince örgütlenebiliyorlarsa, yandı gülüm keten helva.

“Budalalığın bu kadarı da olmaz” diyorsanız, geriye şöyle bir ihtimal kalıyor: AKP’nin ilk seçimi açık ara kazanmasını şu veya bu sebeple isteyen bazı subaylar var. Bir sonraki seçim için AKP’nin heybesinde dişe dokunur bir şey kalmadığının farkındalar. Arınç’a suikast yaparak veya suikast yapacakları intibaını uyandırarak, AKP’ye çok muhtaç olduğu payandayı imal ediyorlar.

İtiraf edin, bu zırva senaryo bile akla, diğer hepsinden daha yakın. Ne de olsa senaryodaki oyuncuların, hiç değilse sokaktaki adam kadar akılları var. Süzme budala değiller. Yani bir film olarak seyretseniz, “Yuh! Senarist amma da saçmalamış” demezsiniz hiç değilse.

Hal bu mudur, bilmem. Ama eğer buysa… Artık her kimse o senarist, Mumcu’ları katledip, ortalığı karıştırıp, faturayı memleketin dindarlarının sırtına yükleyenlerin akıbetlerinden ders çıkaramamış demek ki. Miadı dolmuş iktidarların böyle derme çatma payandalarla uzun süre ayakta tutulamayacağını öğrenememiş. Veya birkaç yılı kurtarsa kâr bilecek kadar çaresiz.

Cemalettin N. TAŞCI