Bursa’nın Ufak Tefek (!) Taşları

Taşıdığı alüvyonlar İzmir Körfezinin ağzını kapatmasın diye, Gediz’in yatağı değiştirilmiş. Galiba Abdülhamit zamanında, nehrin denize daha kuzeyden ulaşması sağlanmış.

Bursaspor taraftarların Beşiktaş’a duydukları öfke ırmağı da, Türkiye’de bir yığın şeyi tehdit ederek akmayı sürdürüyor. Ya yatağının veya muhtevasının değiştirilmesi gerekiyor. En başta Bursaspor olmak üzere, herkesin menfaatine olacak böyle bir değişiklik. Herkes de mutabık bu hususta.

Sonra ne oluyor? Birileri kanun çıkarıyor. Birileri üzerine az iyi niyet sosu ekliyor. Ve kıyamet.

Hani Gediz’e, “Körfez bize lazım, artık az kuzeye doğru ak” demek gibi bir hal bu. Öyle, çünkü kalabalıkların aklı ancak nehrin aklı kadardır. Toplum dediğiniz şeyin derin bir aklı vardır ama homojen kalabalıkların aklı olmaz. Topografyaya bakar, eğimin en yüksek olduğu istikamete akarlar.

***

Kendi başıma geldiğinden biliyorum. Birkaç ay önce Eskişehir’deki Eskişehirspor-Beşiktaş maçına, yanımda kız kardeşim, elimde biletler, girmeye çalıştım. Polisin kurduğu manasız bariyerleri aşsak da, polis duvarını aşamadık. Hiçbir şiddet alameti sergilemeyen birkaç yüz kişiyi terörist haline getirmek için çok çabaladı polis. Bursa’dan ilk haberleri alınca, yine benzer bir sürecin yaşandığını düşündüm. Ancak görüntüler akmaya başlayınca, meselenin sadece polisin işgüzarlığından kaynaklanmadığını anladım. Birileri, besbelli, maça değil adam öldürmeye gelmişti. İnanılmayacak kadar da fütursuzdular.

Bursa’da yaşayıp, böyle bir ruh durumunun varlığından habersiz olmak, herhalde kolay değil. Eğer valilik ve emniyet habersiz idilerse, yuh yani. Haberdar oldukları halde, basit bir iyi niyetle bu ruh durumunun üstesinden gelinebileceğini düşünmüşlerse, yine yuh yani.

***

Gediz’in yatağını değiştirmek için, uygun yerlerde uygun büyüklükte hafriyat yapmak lazım gelmiş olmalı. Bu da topografyanın teferruatlı bir analizini gerektirir. Yetmez, suya da saygı göstermek gerekir. Eğer nehri hafife alırsanız, müdahale ederken sele kapılmanız sürpriz olmaz. Daha bir yığın şey…

Önce işin gerektirdiği zihinsel çalışmayı ikmal edeceksiniz. Doğru yerlere doğru miktarda patlayıcıyı yerleştireceksiniz. Uygun emniyet tedbirlerini alacak, sonra patlatacaksınız. İşiniz bitmiş olmayacak. Çünkü, ne kadar teferruatlı analiz etmiş olursanız olun, nehrin tam da sizin arzuladığınız güzergahı takip etmemesi de mümkün.

Bütün bunlar yapılmadan, sezonun ilk yarısında Bursaspor taraftarı Beşiktaş deplasmanına gitti. Yıllar sonra ilk defa. İyi hesaplanmış, üzerinde kafa yorulmuş bir iş değildi. Bursasporluların öfkelerini yatıştırmak bir yana, büyüten bir hatıra olduğunda şüphe yok. Eğer o süreç doğru dürüst yönetilseydi, hiç şüphe yok ki, geçen Cumartesi günü Bursa’da yaşananlar yaşanmayacaktı.

Yeni bir deterjanın lansmanında veya bir süt markası hakkında çıkan dedikoduların izale edilmesinde bile daha çok zihinsel çaba harcanıyor. Daha ciddi çalışılıyor. Türkiye’nin koskoca kulüpleri bir deterjan markası kadar bile ihtimamla yönetilmiyor. Yazık.

Cemalettin N. TAŞCI

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin