CHP Türkiye’nin Nesi Olur?
Gazetelerde köşe yazanların sadece birisini seçmem gerekse, herhalde Ege Cansen’i seçerim. Her yazdığını okumuş değilim ama okuduğum hemen her yazısıyla eğlendim, birçoğundan da bir şeyler öğrendim.
Elbette her dediğine katıldığımı söyleyemem. Mesela dün, Cumhuriyet mitinglerine fiilen veya fikren katılmış olanların ortak özelliklerini sıralarken, söz konusu milyonlarca kişinin Batılı olduklarını ama Batıcı olmadıklarını iddia etmiş. Sözünü ettiği kitlenin, aksine, Batılı olmayı asla başaramamış, Batıcı bir kitle olduğuna kalıbımı basarım.
Bir vakitler bir dergide, Türkiye’nin kavram haritasındaki tuhaflığı tarif edebilmek için, memleketin Batıcılarının Doğulu, Doğucularının ise Batılı olduğunu iddia etmiştim. Hala aynı kanaatteyim. Bütün bunları söylerken de, Batılılığı veya Batıcılığı olumsuzluyor, birisini ötekine tercih ediyor filan değilim. Ama Batıcı olup Batılı olamamanın, Türkiye’nin ruh durumundaki tuhaflıkların pek çoğunun müsebbibi olduğunu zannediyorum.
***
CHP Türkiye’nin ruh durumunun tuhaflıklarının başlıca müellifidir. Uzunca bir süre boyunca, ülkenin kavram ithalatı üzerinde ceberut bir tekel sahibiydi. Sadece Batılı firmalarla çalıştığı için, Batılı zannedilebilir. Ancak ithal ettiği kavramların pek çoğunun, kendi Türkiye tasavvuruna uygun olmayan muhtelif parçaları olduğunu daha gümrükte fark ediyor, kavramları dolaşıma sokmadan önce bu parçaları söküp imha ediyordu.
CHP ve CHP’ye yakın kadrolu aydınlar marifetiyle ithal edilip dolaşıma sokulan iğdiş edilmiş kavramlar, aşikâr ki, imal edildikleri ülkelerde karşıladıkları ihtiyaçları Türkiye’de karşılamadılar. Ahali, diyelim çim biçmek amacıyla imal edilmiş olduğu halde gümrükte hayati parçaları söküldüğü için herhangi bir işe yarama şansını kaybetmiş olan bu tuhaf şeyleri söküp yeniden monte ederek, mesela çamaşır sıkmakta kullandı.
Yani CHP’nin yaptığı ithalat hiçbir işe yaramadı demiyorum. Aksine, son derece özgün, benzeri dünyada mevcut olmayan bir kavram haritasına sahip olduk. Mesela “ortanın solu” sloganını ele alalım. CHP tarafından dolaşıma sokulduğunda içi o kadar boşaltılmıştı ki, her isteyen kendi sahip olduğu şeyle doldurdu. Neticede de kendisini solcu zannetme hakkını edindi. Lakin CHP tarzı solculuğun evrensel sol değerlerle yegâne akrabalığı, Aydınlanmanın bazı genlerini taşıyor olmaktan ibaretti.
Eh yeterince geriye gidince, zaten herkes herkesle, her şey her şeyle akrabadır.
Yani CHP, uzunca bir süre boyunca, Türkiye’nin her şeyi oldu. Bu durumun değişmesinin miladı darbedir ama sebebinin darbe olduğunu söylemek mümkün değil. Daha önce Anadolu büyük şehirlerin varoşlarına, CHP’nin temsil ettiği değerlerden hissesini almak amacıyla yığıldığında, CHP bu biçimsiz yığınların kendi eseri olmasını içine sindiremedi. Film orada kopmuştu. CHP o gün bugündür, Türkiye’nin hiçbir şeyidir.
O varoşları dönüştürme işini becerememiş olan CHP’nin, bugün kendisini varoşlara göre dönüştürmeyi hayal etmesi trajik bir hal. Böyle bir proje kazara başarılabilse, artık CHP, CHP bile olamayacaktır.
Cemalettin N. TAŞCI