Dihidrojen Monoksit
1997’de ABD’de 14 yaşındaki Nathan Zohner, velilerin önünde yaptığı sunuşta, dihidrojen monoksitin (DHMO) muhtelif zararlarını sıralamıştı. Renksiz ve kokusuz bir kimyasal bileşik olan DHMO, asit yağmurlarının ana maddesidir. Sera etkisine katkı yapar. Erozyonun başlıca sebeplerinden biridir. Metallerde paslanmayı hızlandırır. Elektrik kontaklarının sebebidir ve otomobil frenlerinin etkinliğini azaltır.
Bu tür genel zararlarının yanı sıra, insan sağlığı açısından da sakıncalıdır. Ciddi yanıklara yol açabileceği gibi, ciğerlere çekildiğinde ölümcüldür. Her habis tümörde bol miktarda bulunduğu da bilinmektedir.
Zohner’in sunuşu, birkaç yıl önce üç arkadaşın bir üniversite yerleşkesinde düzenledikleri bir kampanyadan ilham alıyordu. Veliler, dünyanın her yerinde çocukların bile DHMO’ya kolaylıkla erişebildiğini, hiçbir yerde, hiçbir yasaklama, hatta basit bir düzenleme bile olmadığını dehşetle öğrendiler. Adını telaffuz etmekte zorlandıkları maddenin derhal yasaklanması konusunda elli velinin kırk üçü destek verdi.
***
Dihidrojen monoksit, iki hidrojen ve bir oksijen demektir. Yani kastedilen şey sudur. Bildiğiniz su. Canlılığın kaynağı olan su.
Gözlerden kaçmasın: Zohner’in su hakkında söylediklerinin hepsi doğruydu.
***
DHMO vakası, ABD’nin taşrasında bir okulun velileriyle sınırlı kalmadı. 2004 yılında Kaliforniya’da bir şehir meclisi az kalsın, bir faaliyetini DHMO ihtiva eden malzeme kullanıldığı gerekçesiyle yasaklıyordu. Nihayet 2007’de Yeni Zelanda’da bir politikacı, Sağlık Bakanını, DHMO’yu yasaklamaya davet etti.
İyi bilgilendirilmemiş bir topluluğun, gerçek bilgiler kullanılarak nasıl yönlendirilebileceğini gösteren şahane bir misal öyle değil mi? Yani içinde yaşadığımız toplumda ne kadar saf, budala, aldatılmaya hazır insan var.
İyi ki siz öyle değilsiniz!
Cemalettin N. TAŞCI