Dinsizin Hakkından İmansız

Gencebay sahaya çıktığında, Türkiye’de televizyon ve radyoculukta devlet tekeli vardı. Her kaseti milyonlarca satan Gencebay’ı devletin televizyon ve radyosunda dinlemek mümkün değildi. Yasaktı. Buna mukabil Şenaylar, Ali Rıza Binboğalar filan yasak değildi.

Hatırlıyor musunuz bu mümtaz sanatçıları? Zor hatırlarsınız, çünkü siz de kasetlerini filan almıyordunuz. Kimse almıyordu. Ama yine de, onların şarkılarını bile estetik bulan birileri vardı ki, TRT ekranlarında kendilerine maruz bırakılıyorduk.

Minibüslerde, şehirlerarası otobüslerde filan kıstırılmadıkça, bir tek Gencebay şarkısını başından sonuna dinlemişliğim yok. Bununla övünüyor filan da değilim. Estetik ile ucube arasında benim çizdiğim çizgi öyleydi. Hâlâ öyle. Başkalarının başka türlü çizgileri olabileceğini daha o yaşta biliyordum.

TRT denetimi bilmiyordu. Köşklerde, yalılarda büyümüş olanlar bilmiyordu. Ama ahali biliyordu. Yani çoğunluk, başkalarının ne dinleyeceğine, ne izleyeceğine karışmaya gönüllü filan değildi. Kendi dinlediğine, izlediğine karışılmasın, kâfi bulurdu.

Hâlâ öyle mi? Şüpheliyim.

***

Başkalarının ne dinleyeceği, ne giyeceği gibi şeyler de dâhil her bir şeye karar vermek konusunda tabii bir yetkisi olduğunu zannedenler, bir yandan da kimseye karışmaya gönlü olmayanları zan altında tuttular. “Başını örtüyor, beni de başımı örtmeye zorlayacak” dediler. Muhtemel ve muhayyel bir despotizme karşı, şimdi ve gerçek bir despotizmle cevap verdiler.

Asıl tuhafı, büyük bölümü, yaptıkları işlerdeki tuhaflığın farkında değildi. Şimdi kendileri gibi bir Erdoğan var. Besbelli ki, yaptığı hiçbir işin, dediği hiçbir lafın tuhaflığının farkında bile değil. Bir vakitler birilerinin ellerinde tuttuğu tekeli bu defa kendisi ele geçirmiş. Kendisine bir vakitler Gencebay dinletmemiş olanlara, şimdi ısrarla kendi sevdiği ne varsa onu dinletmek istiyor. Bu da ona son derece tabii görünüyor.

“Dinsizin hakkından imansız gelir” deyip, bir kenardan seyretmek var. Ama ahali de bunları seyrede seyrede, dinden imandan çıkıyor galiba. Dün hiç öyle olmayanlar bile, başka herkesin ne giyip ne dinleyeceği hakkında ahkâm kesmeye başladı.

Cemalettin N. TAŞCI