Dünyanın Ahlakı Rusya’dan Soruluyor

Rusya dünya gündemine, daha önce pek alışık olmadığımız mevzularla giriyor, farkındasınızdır mutlaka. Kış Olimpiyatları sırasında eşcinsellik tartışması bir hayli alevlendiydi.

Rusya diyorum ama tabii tam bilemiyorum, Putin Rusya’nın genel ruh durumunu ne kadar temsil ediyor. Putin’in “eşcinsellik pedofiliden farksız” çıkışı, Rusya’da hangi kesimleri, neden ve ne kadar memnun etti, kimleri, neden ve ne kadar rahatsız etti, tahmin etmek zor. Öte yandan, Putin sadece Rusya’nın değil, bütün insanlığın ahlak zabıtalığına soyunmuş görünüyor. Eurovision’da Wurst’un sahne alması fırsatını da kaçırmadı.

Yakışır. Dünyada sermayenin adına polislik yapacak değildi ya. O kadro dolu. Sermayenin polisi, işini on yıllardır, hakkıyla da yapıyor zaten. Rusya’ya yeni bir iş lazımdı, Putin buldu. Dikkate değer hususlardan biri şu: Putin bu işi Rusya’da kanunlar düzenleyerek, Rusya’daki eşcinsellerle uğraşarak filan yapmıyor. Olimpiyat, şarkı yarışması filan gibi uluslararası platformları kullanıyor. Sadece itiraz etmekle, eleştirmekle de kalmıyor, katılım kurallarını zorlayarak, diğer ülkeleri de pozisyon almaya icbar ediyor.

Rusya’da kamuoyunun ahvalini bilemiyorum ama şöyle bir eğilimin işlediğinden neredeyse şüphem yok. Bir süper güç olma hatırasının izlerinin hala yaşadığı zihinlerde, dünya meydanında zabıta üniformasıyla boy göstermek, en azından bazı Rusları memnun ediyordur. Onların, Putin’in çıkışları öncesinde eşcinsellikle ilgili bir sıkıntıları olmasa da, şimdi, Rusya’nın dünya sahnesinde ahlak zabıtası rolünde görünür olması üzerine, eşcinsellik karşıtlığı kampına meyletmeleri beklenir. Zamanla, öyle görünüyor ki, Rusya’da ahlakçılık milli kimliğin bir unsuru halini alacak.

Eğer Rusya’nın dünya üzerinde görünür olmaktan uzaklaştığından müştekiyseniz, sahneye dönmesini satın alırsınız. Eve dönüp, satın aldığınız görünürlük paketini açtığınızda, yanında —bir yığın başka şeyle, mesela Putin’in hırsızlığıyla birlikte— ahlakçılık çıkmışsa, “ama ben bunu istememiştim” deme lüksünüz olmaz.

Dünya böyle.

***

Rusya’yı bilmem ama Rusçular arasında ahlakçılık zaten yeni bir şey sayılmaz. Bizim Rusçularımız Dev-Yolcular da, vaktinde, ODTÜ’de, başka birçok şeyi tolere edebilseler de, kendilerince ahlaksızlık olarak gördükleri fiillere hiç tolerans göstermezlerdi. Ahlak sınırları da fena halde dardı yani. ODTÜ sırtlarındaki ormanlarda sevişen bir çift olduğunu işittikleri zaman, canla başla bir insan avı başlatırlar, yakaladıkları insanları da ancak vahşilere yakışan bir şehvetle teşhir ederlerdi.

Dünyanın tek başına ABD’ye kalmasını içine sindiremeyen bizim eski tüfekler, Rusya’nın sahneye dönmesinden memnuniyet duyuyorlardır. İlaveten, satın aldıkları paketten ahlakçılık çıkmasından şikâyet edecek kişiler de değiller zaten.

Hepsi Erdoğan’a da karşıydılar. Ama şimdi…

Farkındasınızdır zannediyorum, özellikle 17 Aralık sonrasında zuhur eden antiemperyalizmin Erdoğancılar tarafından yeniden keşfi sürecinde, Erdoğancılar’a, eski düşman Rusya birden dost görünmeye başlayıverdi. Mesele elbette sadece antiemperyalizm filan da değil, Putin’den mülhem bir sisteme de ihtiyacı var Erdoğan’ın. Üstüne şimdi bir de ahlakçılık eklenince, öteki mahallede de birden makbul bir oyuncu oluverdi Rusya.

Üstelik daha işin başındayız. Bu oyun birkaç yıl daha sürerse, Putin Türkiye’de yepyeni bir ittifakın doğmasına vesile olabilir, yazın bir kenara.

“O kadar da değil” gibi mi görünüyor. 2011 seçimlerinde MHP, aldığı toplam oyların yarısından fazlasını Ege ve İç-Ege illerinden aldı. 1980’lerde bu coğrafyada MHP’nin esamisi okunmazdı. Otuz yıl önce Ege’de, “otuz yıl sonra önemli bir bölümünüz MHP’ye oy verecek” deseniz, sizi tımarhaneye kapatırlardı. Önce Ecevitlerin DSP’si çıktı sahneye, geleneksel olarak CHP’ye oy verenleri DSP’ye transfer etti. Bu süreç içinde MHP ile iktidar ortaklığı da yaptı. DSP mevta olunca, eskiden CHP’ye oy verenlerin önemli bir bölümü, DSP üzerinden MHP’ye miras kaldı. Geleneksel olarak bir Orta Anadolu partisi olan MHP de, kendisini, bir Ege partisi olarak buluverdi.

Böyle olur bu işler. Bugün gırtlak gırtlağa gelenler, yarın Putin’in yeni dünyasında (“yeni dünya”nın Putincesinde) kendilerini yan yana buluverirlerse, şaşırmayın.

Yakışır. İyi olur. Böylelikle tasfiye edilmesi gerekenlerin hepsi tek pakette paketlenmiş olur.