Emperyalistler Korku İçinde

Daha ODTÜ’de okuduğum yıllarda fark etmiştim, insanlar ne kadar vasıfsızsa, o kadar büyük ideallere yazılıyorlar. Mesela Termodinamik imtihanında geçer not alabilecek kadar kafası çalışanlar, genellikle, dünyanın bütün işçilerini birleştirmek gibi büyük projeleri kendileri için ziyadesiyle büyük görüyorlardı.

Devam etmeden iki tespit yapayım:

Birincisi, dünyanın ciddi meselelerine gözlerini, kulaklarını kapatıp, sadece ders çalışmaya endekslenmiş ineklerden söz etmiyorum. Onlar kategori dışı.

İkincisi, kendi hesabıma Termodinamik imtihanlarından geçer not alabilecek kadar kafası çalışanlardan değildim. Ama bir nevi ara kategori oluşturuyordum. Çünkü Termodinamiği geçmeyi bile başaramayan biri olarak, daha büyük problemlere soyunmayı komik buluyordum.

Hayatımın sonraki yıllarında, öğrenciyken yaptığım gözlem hep doğrulandı. Basit, gündelik, insani problemleri çözemeyenler, devasa problemlerin altına hesapsızca giriyorlardı. Anlaşılmaz şey de yok. İnsanlara Üretim Planlaması öğretemiyorsanız, işinizi doğru dürüst yapamıyor olmanızın hesabını bir gün vermek zorunda kalabilirsiniz. Ama problemi memleketin eğitim sistemini düzeltmek filan gibi tarif ederseniz, kimsenin size hesap sormaya hakkı olmaz. Ne yani, onca yılda birikmiş, onca problemi çözme işini tek başına sizden nasıl bekleyebilirler ki…

İlaveten, Üretim Planlamasını öğretmek gibi mütevazı bir hedef, başkalarına rol ve görev dağıtmak gibi konforlu bir pozisyon da sağlamaz insana. Hâlbuki işi büyütürseniz, herkese parmak sallamak gibi fiyakalı bir pozisyon da imkân dâhiline girer.

Anlaşılmaz şey yok, Letonya’yı veya İzlanda’yı yenmekle adam olunmaz yani. Ama Türk futbolunun geleceğini inşa etmek pırıltılı bir iş. Hem İzlanda’ya yenilmeyi gölgede bırakır, hem de başarılıp başarılmadığını ölçmek mümkün olmaz.

Anlaşılmaz şey yok da, mesele şu: Avrupa ülkelerinin neredeyse yarısının katılacağı şampiyonaya katılıp katılmayacağınız, İzlanda ve Letonya maçlarıyla tayin oluyor. Dahası, ülke futbolunun kaderi, büyük ölçüde, şampiyonalara katılıp katılmadığınıza göre gelişiyor.

***

AKP’nin finanse ettiği medya görünümlü şeyde yazıp ekranlarında görünenler, satılabilir gazeteler, seyredilebilir televizyonlar yapmayı beceremiyorlar. Onları finanse edenler, yakın tarihte kimseye nasip olmamış sandık desteğine rağmen memleketin sistemlerini işler durumda tutmayı becermediler. Kendi ifadelerine müracaat edecek olursak, önlerine gelenin kendilerini aldatmalarına mani olamadılar.

Şimdi hep birlikte, emperyalizmin sırtını yere getirmek gibi devasa bir projeye nefer yazılmış gibi görünüyorlar. Başarısızlığı açıklamaya bile lüzum kalmayacak kadar büyük bir iş.

Sevsinler…

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin