Hitler Mevzuu

Bilenler bilir, Erdoğan’ın işlerine –neticelerine bakıp– “uy anam ne akıllar” diyenlerden değilim. Birçok durumda, hasıl olan neticelerin hiç de öngörülmediğini düşünüyorum.

Ama bu Hitler mevzuu farklı. Bu konuda ben de, birçok kişi gibi, hesaplı kitaplı bir iş yapıldığı kanaatindeyim. İçeriye “Başkanlık deyip duruyorum da anlamıyorsunuz ya, işte Hitler gibi bir şey yani” dendi, dışarıda oluşabilecek olumsuz havaya karşı da, derhal yalanlamayla tedbir alındı. Böylelikle kamuoyu araştırmalarında “bu Başkanlık nasıl bir şey, anlamıyoruz” diyenlere, makbul bir misal, birinci ağızdan verilmiş oldu.

Makbul?

E, evet.

***

Nokta dergisinde Gökhan Özgün, Gezi’den sonra Erdoğan’ın Batı istikametinden Doğu istikametine çark ettiğini yazmış (http://www.noktadergisi.info/gezi-de-gazi-olan-tayyip-erdogan-makale,43.html). Özgün’ün Batı’sı, doğru anlıyorsam eğer, en etkili deterjanlarla yıkanmış, tertemiz bir Batı. Doğu’su ise malum.

Özgün Türkiye’yi Batıcılar-Doğucular diye tasnif edip, huzura ermiş görünüyor. Ben ise, vaktin birinde, bir dergiye yazdığım Batıcısı Doğulu, Doğucusu Batılı Türkiye başlıklı bir yazıda dediklerimin arkasındayım. Türkiye öyle kolayına tasnif edilebilecek bir ülke değil. Bu ülkenin neredeyse bütün Batıcıları doğulu. Ertuğrul Özkök’ünden Genelkurmayına, CHP’lisinden üniversitesine kadar… Lakin neredeyse bütün Doğucuları da batılı. Yazıyı yazdığım vakit sahnede Erbakan vardı, onun üzerinden misaller vermiştim. Şimdi Erbakan’ın artçılarından ahalinin geniş kesimlerine kadar…

Yazıyı da, mealen, “niyetler o kadar mühim değil, metotlar mühim” diye bitirmiştim.

Erdoğan çok Doğucu. Eyvallah. Ama Kılıçdaroğlu filan ile kıyaslanmayacak kadar batılı.

Batılılık dediğiniz şey de, özü itibariyle, öyle Özgün’ün tarif ettiği gibi pirüpak bir şey değil. Hitler sapına kadar Batılıydı. Batılı sıfatını, mesela Churchill’den filan çok daha fazla hak ettiğine kalıbımı basarım.

***

Hitler Almanya’sı hakkında çok şey okudunuz herhalde. Bir de bana katlanın.

Hitler, yerle yeksan olmuş, dibe vurmuş, sosyal, moral ve iktisadi olarak çökmüş bir toplumu, birkaç yıl içinde, dünyanın en büyük güçlerine karşı beş yıl boyunca neredeyse tek başına savaşabilecek hale getirdi. Diğer her hususu boş verin, bir toplumun beş yıl boyunca dünya devleriyle savaşmayı sürdürebilmesi için lazım gelen iktisadi performansı sağlamak, göz kamaştırıcı bir şey. Olağanüstü bir Batılılık gerektiriyor. Yani mesela Nürnberg Mahkemelerinde mesullerinin ayrıntısıyla anlattığı gibi, gaz odalarının verim hesaplarının bile olağanüstü bir yansızlıkla, bilimsellikle, titizlikle yapılması gerekiyor.

Vaktin birinde, bir tartışmada demiştim ki, “modernliğin kaçınılmaz siyasi formu faşizmdir”. Hitler Almanya’sı ve Stalin Rusya’sı, modernliğin bütün yaklaşımlarının, birbirine zıt görünen iki siyasi doktrinin başlığı altında, toplum düzenine tatbik edilmesi süreçleriydi. İkisi de son derece batılıydılar. Olağanüstü verimli oldular.

Verimlilik, bizim Doğucularımızda da takıntı halinde. Dolayısıyla, geçenlerde yazdığım gibi, Türkiye’nin başında Alman aklına hayranlık duyan birileri var ve Alman aklına hayranlık duyan geniş yığınlar tarafından oraya taşındılar.

Daha vahimi, Alman aklına hayranlık duyanlar sadece Erdoğan’ı oraya taşıyanlar da değil. Mesela CHP’ye oy verenler de CHP’nin başında Alman akıllı biri olsa diye hayıflanıyorlar kendi tenhalarında…

Dolayısıyla, siz bakmayın Hitler hakkında atıp tutanlara. Bu memleketin kahir ekseriyetinde bir Hitler özlemi var. Sizde bile… E, herkesin özlediği Hitler bir diğerininkinden farklı tabiatıyla. Kimisininki Hitler’den Yahudi düşmanlığı çıkarmakla elde edilmiş, ötekininki savaşçılık çıkarmakla mesela. Ama herkes, şöyle memleketi disipline sokup, verimliliği tavan yaptırıp, tez zamanda kaybedilmiş onca yılı telafi ederek…

Filan.

Erdoğan ahaliye demiş oldu ki, Başkanlığı getireceksiniz, beni Başkan edeceksiniz, ben de Hitler’in Almanya’yı yaptığı gibi, disiplin içinde, memleketi yeni dünyanın yeni Almanya’sı yapacağım. İtirazınız var mı? Varsa, bu işi Erdoğan’ın yapmasına vardır. Yoksa Almanya olmaya da itirazınız yoktur, Almanya olmak için öyle sıkı bir disiplinle herkesin bir akla göre seferber olması gerektiği fikrine de…

Memleketin Erdoğan gibi bir problemi var. Memleketin başka birçok problemi de var. Ama bence, memleketin en birinci problemi, aha işte neredeyse herkesin Almanya olmayı matah bir şey bellemiş, Almanya olmak için de her türlü fedakarlığa razı olmasında.

***

Erdoğan “2015’te 3100 terörist öldürdük” demiş, ben aktarırken 1300 diye yazmışım. Bilinçaltım bana oyun oynamış besbelli, vahşette tenzilat yapmışım.

“Erdoğan Hitler gibi olduğunda ne değişecek ki” sorusu düşebilir aklınıza. Cevaplayayım. Mesela 2018 bilançosu açıklanırken, “2015’te 3100 terörist öldürmek için şu kadar para harcamıştık, şimdi onun onda birine üç katı terörist öldürdük” filan denecek. Sizce de terörist başına otuz kat tasarruf az şey mi? Değmez mi Başkanlık için?

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin