İkiye Kadar Sayabilmek

Demiştim, 2016’ya kadarki Amerikan seçimleri pek gündemime girmemişti ama son seçimde işler değişti. Kendimi, daha seçimden aylar öncesinden itibaren, ister istemez Amerikan seçimleri hakkında bilgilenir, ilgilenir, sorulara muhatap olur, yorum yapar buldum.

Seçim bitti. Trump kazandı ve ne yazık ki çile bitmedi.

***

Seçimlerden sonra da Amerikan seçimleri hakkında yazma ihtiyacı hissettim. Trump veya Clinton’dan ziyade, Amerikalıların Trump’ı tercih etmesinin arkasındaki sosyoloji, Amerikan sisteminin özellikleri filan gibi mevzularla sınırlı kaldım. Meğer Trump ile Obama arasında tercih yapmak gerekiyormuş.

Siz Obamacı mısız, Trumpçı mı?

Ben kendi hesabıma karar veremedim.

Başını örtüp saçlarını saklayınca, Müslüman, müeddep, ahlaklı olma işini ikmal ettiğini zanneden, bizim Müslümanlık, edep ve ahlak için elzem saydığımız bir yığın şeyden sadece başını örtmekle muaf oluverdiğini vehmeden hatunlardan biri, “Trump Müslümanları ABD’ye almıyor diye niye celalleniyorsunuz, Obama şu kadar daha fenaydı” mealinde döktürmüş.

Bir defa şunu anlamıyorum, ABD başkanına mazeret/bahane imal etme ihtiyacı hissetmek nasıl bir ruh durumunun ürünüdür? Türkiye’de sabah kalkıp “bugün ne yazsam” diye düşünürken birden “Obama Trump’tan fenaydı, bunu yazayım” fikriyle ziyalanan nasıl bir akıldır?

Anlamadığım şey çok. Mesela “Trump’a laf ediyorsunuz ama ya Obama?” demek nasıl bir mantıktır? Hadi memlekette bunu yapıyor, “ama ya Kılıçdaroğlu, ya CHP?” deyip duruyorsunuz da, bunu müdafaa edilemeyecek bir adamı müdafaa edemediğinizden yapıyorsunuz diye tahmin ediyordum. “Yanında durduğumuz adam berbat biri. Biz de biliyoruz. Ama karşısındaki? O bildiğiniz gibi değil…” Eh, insan geçimini, istikbalini, her şeyini berbat bir adama endekslemişse, mecburiyetten bunu bile yapabilir. Anlaşılır. İyi de… Trump’tan size ne? Ona da mı bir Pelikan Dosyası hazırlığı içindesiniz? O da mı size dört başı mamur bir yalı tahsis edecek? Şikâyetçi olduğu Amerikan medyasına paralel bir havuz medyası kuracağını ve size orada da bir köşe düşeceğini mi ümit ediyorsunuz? Derdiniz ne?

Belki de boşuna uğraşıyorum anlamak için. Anlaşılacak şey yok belki. Belki de sadece ikiye kadar saymayı biliyorsunuz. İkiye kadar sayabiliyor olmak da size o kadar müthiş bir zekâ ürünü gibi görünüyor ki, her şeyi ille ikilemeye çalışıyorsunuz. Obama bir, Trump iki. Bitti. Başkası yok. Bu ikisinden birini tercih etmek gerekiyor. Tercihimi yaptım: Trump! Yaşasın Sevim, yine başardım.

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin