İsrail’in Nesi Meşhur?
Atılgan İsrail’in işlerini tahlil ederken, birkaç defa “teokratik devlet” vurgusu yapmış. İsrail teokratik bir devlet midir? Bence tartışılır ama tartışmasak da olur. İsrail’in bu kadar günahla birlikte yaşayabilmesi, tartışılır teokratikliğinden kaynaklanmıyor, modern bir devlet olması sayesinde mümkün oluyor.
Ertuğrul Özkök mesela, “valla beni bile güç durumda bırakıyorsunuz” mealindeki sitemlerle, İsrail’de yaşadığını varsaydığı mutedil İsraillilere seslenmiş. Var mı böyle İsrailliler? Bence varlar. Hem de çoklar. Pek çoklar. Muhtemelen Özkök’ün yazısını kendi lisanlarına tercüme edip, İnternet ağları vasıtasıyla paylaşacaklar, filan.
Lakin hiçbir şey değişmeyecek. Çünkü vicdan sahibi İsraillilerin İsrail’in politikalarını etkileyebilecek güçleri yok. Sizin Türkiye’nin politikalarını etkileyebilecek gücünüz var mı?
Sayın Erdoğan Ermenistan’a kızdığında, Türkiye’deki Ermenileri sınır dışı etmekten filan söz ettiydi. Kendisine rey verenler de dâhil birçok kişi de itiraz ettiydi. Sonra bu sınır dışı etme lafı tedavülden kalktı. Ama hepimiz biliyoruz ki, bu tedavülden kalkma işinde Sayın Erdoğan’ın itirazlara kulak vermesi filan tesirli olmadı. Çünkü biliyoruz ki, Türkiye’nin Başbakanlık makamı, onlarca yıldır, kamuoyunun hassasiyetlerine bigâne. Çünkü Türkiye modern bir devlet.
***
Sayın Erdoğan grup toplantısında, bütün insanlığın vicdanına seslenmiş. Orda öyle seslenilecek, seslenilmeyi hak edecek kadar bir şey var mı? Var. Nereden biliyorum? Mesela Roma’da milyonlarca kişi yürümüştü, İtalya ABD’nin günahlarına ortak olmasın diye, hatırlar mısınız? Ama İtalya devletinin kılı kıpırdamamıştı.
Tastamam aynı tarihlerde Türkiye’de de aynı hassasiyeti paylaşan milyonlarca kişi vardı. Sayın Erdoğan’ın da kılı kıpırdamamıştı. Henüz acemilik dönemiydi, 1 Mart tezkeresini geçiremediydi. Aklına vicdanlar filan da gelmemişti. Aklı gücü ABD’den geleceğini ümit ettiği milyar dolarlardaydı. “Birkaç ay maaş alamazsanız başımın etini yersiniz” mealinde çıkışmıştı millete. Yani milletin vicdanına…
***
İsrail’i gidip görmüşlüğüm filan yok. Ama hiç şüphem yok ki, İsraillilerin büyük çoğunluğu da İsrail devletinin şu son pisliğinden utanç duyuyordur. Gazze’de sürüp giden zulümden yaralıdır. Kanadalılar, Bulgarlar, Angolalılar da… Hatta belki ABD’de yaşayanlar bile…
Mesele şu ki, İsraillilerin, Kanadalıların, Bulgarların gücü yok. Kimsenin gücü yok. Aşırı merkezileştirilmiş, gücün aşırı konsantre edildiği ve az sayıda kifayetsiz muhteris tarafından kuşatılmış olan devletler, milletlerden yalıtılmış bağımsız aygıtlar olarak varlıklarını sürdürüyorlar.
Devlet bence elzem bir şey… Ama böylesi değil.
Cemalettin N. TAŞCI