Kasaba Aklı, Hammurabi Hukuku
Soli Özel bugün Ahmet Hakan’a “Putin, kendi kamuoyuna ‘ben bunun intikamını aldım’ demeden konuyu kapatmayacak gibi” demiş.
Giderek daha sıklıkla aklımdan şüphe etmeye başladım.
***
Putin uçağın düşürülmesinin intikamını neden alsın?
Bir fiil hayal edin ki, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesinin mukabili olsun. Putin de denk getirip o fiili gerçekleştirmiş olsun. Dünyanın diplomatik iklimi ne hal alır? “Hah, tamam ödeştiniz” diye düşünmeye başlar mı herkes? Başlar.
Kim kaybetmiş olur?
Soruyu tersinden soralım, kim kazançlı çıkar? Bugün kendisini borçlu hisseden, borçlu olduğu hissedilen taraf kimse o, borcunu ödemiş olur. Yani Türkiye… O halde Rusya kaybetmiş olur.
Tekrarlayayım: Uçak düşürüldü ve Rusya Türkiye’yi köşeye sıkıştırdı. Türkiye “şimdi bunun faturasını önümüze koyacaklar” durumuna getirildi. Türkiye’yi bu duruma getirmek, ben Putin olsam, en çok isteyeceğim şeylerden biri olurdu ve oldu. Putin uçağın düşürülmesini bahane ederek oyunu başarıyla kurgulayıp oynadı. “Alacaklıyım ve ödeteceğim” havasını imal etti ve sürdürüyor. Sürdürüyor ki Soli Özel bile Putin’in bir şeyler yapmasını bekliyor.
Ama ortaya çıkan hal sadece Putin’in performansıyla gerçekleşemezdi. Uçağı düşürerek bahane verdik. Ama asıl önemlisi, sonra da Putin’in yaratmak istediği havanın yaratılması için ona ziyadesiyle yardımcı olduk. AKP’lilere sorarsanız, Putin’e yardımcı olmaklığımız yine hep medyanın ve muhalefetin yüzündendir (CHP’li vekil Eren Erdem Rusya medyasına demeç veriyor, Demirtaş Moskova’ya gidiyor, filan). Hâlbuki bütün süreç, iktidarın süreci yönetememesi yüzünden oldu. Bir halt ettiler, “biz ne halt ettik” dediler ve… Bingo.
Haltı ettiklerinde sonrasını düşünecek kadar akıl ve zekâya sahip olsalardı, uçağı düşürmüş olmaları o kadar da acıklı neticeler vermeyebilirdi. Ama ne yazık ki akıl ve zekâdan yana nasipleri kıt.
***
Siz uçağı düşüreceksiniz, Ruslar da kısasa kısas yapmadan huzura ermeyecekler.
Hammurabi kanunu bu. Kasaba hukuku… Kasabalılar öyle davranır. Ama aklı olan, alacaklı konuma geçti miydi, kendisine borcun ödenmemesinden, borcun kendisi ile kıyaslanamayacak kadar büyük menfaat temin eder.
Devletler kasaba aklıyla yönetilmez. Çünkü devlet dediğin şeyin aklı, muhtelif akılların bileşkesinden zuhur eder. Hiç değilse biri çıkar der ki “boş verin ödeşmeyelim, aha bu salak Türkler şimdi Suriye sınırında kuş bile uçurmazlar artık”. Diğerleri de anlar.
Türkiye’de devlet aklı diye bir şey hanidir yok. Kasabalının biri, kendi aklını devlet aklı yerine ikame ediyor hanidir. Etrafı da “vay ne güzel buyurdunuz, biz bunu hiç düşünememiştik” diyenler tarafından kuşatılmış halde. “Ulan bu da akıl mı be” diyenler, uygun bir kılıf bulunup derdest ediliyor. Ya hakaret etmiş oluyorsunuz veya –daha vahimi– millet düşmanı, üst aklın işbirlikçisi, darbeci filan diye itibarsızlaştırılıyorsunuz.
Rusya da Türkiye gibi olabilir mi? Putin’in aklı devletin aklı yerine istihdam ediliyor olabilir mi? Öyle olduğu intibaı yayılıyor. Aksine bir işaret de yok. Sadece, teorik olarak, Rusya gibi bir devletin o kadar zavallılaşamayacağını öne sürebiliriz ama aynı mantık Türkiye için de yürütüldüğünde sınıfta kalıyor. Demek ki, Rusya’nın da Putin’in keyfine kalmış olabileceğini kabul etmek gerekiyor.
O vakit de şu soruyu sormak gerekiyor: Putin’in aklı da kasaba aklı olabilir mi?
Eh, şahsi tarihi hakkında yazılıp çizilenlere bakınca pek öyle görünmüyor. Pek kasabalı biri değil gibi… Ama daha mühimi, uçağın düşürülmesini müteakip yapıp ettikleri gösteriyor ki, hiç de bir an önce ödeşme telaşında filan değil. Bütün yapıp ettikleri “Türkiye bize borçlu” demekten, bunu hatırlatıp durmaktan ve “alacağımızı çok ağır bir biçimde tahsil edeceğim ha” havası uyandırmaya çalışmaktan ibaret.
Türkiye’de devlet aklı niyetine istihdam edilen kasaba aklının yaptığı en ciddi hata, Putin’in sahiden de kısasa kısas yapacağını zannedip paniklemesi oldu. Kasabalı işte… Kendisi ne yapacaktı ise, Putin’in de aynı şeyi yapacağını zannetti.
***
Rusya da Türkiye gibiyse ve Putin de kasabalıysa bilmem.
Ama eğer birinden biri değilse… Kimse “Rusya bize acaba ne yapacak” diye endişe etmesin. Rusya bize yapacağını yaptı. Biz bir uçak ve iki pilottan çok daha fazlasını kaybettik. Kaybedeceklerimiz de cabası…
Mesela “Rusya doğal gazı keserse” diye endişelenmeyin. Kesmez. Siz Putin’in yerine olsanız keser misiniz?
Ruslar vanayı kapatırlarsa ne olur?
Aha kasaba akıllılar “tezek yakarız” filan diye efeleniyorlar ya, zannetmenizi istiyorlar ki doğal gaz sadece evinizi ısıtmak için. Değil. Vana kapanırsa, bir hafta içinde elektrik kesintileri memleketi gezmeye başlar. Sanayi durur. İki haftaya kalmaz hükümet düşer.
Siz Putin olsanız, böyle kucağınıza oturttuğunuz bir hükümetin düşmesini ister misiniz? Lazımsa bir iki uçak daha feda edersiniz fazladan. Eğer aklınız kasaba aklı değilse, elbette.
Putin doğal gazı kesmez. Ankara’da kararları Putin’in doğal gazı her an kesebileceğinden endişeli birileri verdiği sürece, tepelerinde gazdan mamul bir Damokles’in kılıcı sallanan birileri memlekete vaziyet ettiği sürece hiç kesmez.
***
Putin yalan söylemiş, Erdoğan ona Türkmenlerden söz etmişmiş. Miş miş…
Anlat sen, eğlenceli oluyor.
Hani içeride aklına gelen herkes için aklına gelen her şeyi söyleyip, sonra da onları cevap vermek zorunda bırakıp psikolojik üstünlük üzerinden bir hasılat derlemeye alışmıştın ya… Şimdi oyunun bilmediğin yanındasın. Anlat, Putin’in yalanlarını filan… Uluslararası kamuoyunda ne halde olduğunu merak ediyorsan yardımcı olayım: Putin seni –ve elbette ne yazık ki bizleri– senin ve yalakalarının Eren Erdem’i düşürdüğü duruma düşürdü. Kanırtıp duruyor, kanırtıp duracak.