Kirli
Sizin gözlemleriniz nasıl, bilmiyorum. Benim tanıdığım herkesin 12 Eylül’de vereceği rey, daha referanduma gidileceği kesinleştiğinde belli olmuştu. Aradan geçen süre içinde kimsenin tercihi değişmedi. Ama birçok kişinin başlangıçtaki hevesi, heyecanı zayıfladı.
Araştırma yapmadığım için referandumun neticesini tahmin edemiyorum. Ama “nereden çıktı şimdi bu referandum” havasının hızla yaygınlaştığını gözleyebiliyorum. Bu havaya yaslanarak diyebilirim ki, eğer şöyle 60-40 filan gibi bir fark olmazsa, sandıktan ne çıkarsa çıksın, herkes kaybedecek. Sandığa bu ruh durumunda gidiyor olmamız ve netice ne olursa olsun herkesin kaybedecek olması, Türkiye’de siyaset kurumunun ne kadar zavallılaştığını gösteriyor. Çünkü siyaset, genellikle iddia edildiğinin aksine ülkeyi yönetme faaliyeti filan değildir. Siyaset sandığa heyecan ekme, sandıktan ümit hasat etme sanatıdır.
***
İsmet Özel 12 Eylül’de yapılacak referandumun sadece vuku bulmasının bile bir bela olduğunu, verilecek her reyin, hatta rey vermemenin kirli olduğunu öne sürmüş. Kirli evet, kirli hayır, kirli boykot…
Bu tespitleri yaptığı basın toplantısında ileri sürdüğü diğer fikirlerinin pek çoğuna katılmasam da, bu referandumun manasız olduğu ve verilecek, verilmeyecek her reyin kirli olduğu tespitlerine katılıyorum.
İşte tam da bu noktada siyaset lazımdı bize. Birileri eğer temiz bir evet, şöyle saklayıp gizleme ihtiyacı hissetmeden cebimizde taşıyabileceğimiz, utanmadan, sıkılmadan, çoluğumuzun çocuğumuzun yanına götürebileceğimiz bir evet imal edebilmiş olsaydı, siyaset yapmış olacaktı. Veya başkaları benzeri bir hayır imal edebilmiş olsaydı…
Türkiye’nin siyasetçi kadrolarını işgal edenleri suçlamak işin kolay yanı. Problem daha derinde. Türkiye’de siyaset yapmanın şartları yok. Siyasetin asıl işinin bize, içimize sindirebileceğimiz temiz bir rey sağlamak olduğunun farkında olan pek az kimse var. Mevzuat da hemen her faydalı şeye olduğu gibi, siyaset yapmaya da mani.
***
Bugün bayram, ben de biliyorum. Dün Ramazandı. Hemen peşine yerleştirilen manasız bir referandumla Ramazanı bile kirlettik. Kazananı olmayacak bir referandum için kurban ettik. Bayramın hakkını vereceğimiz de şüpheli.
Uğruna bu kadar büyük bir bedel ödediğimiz halde kimseye bir şey kazandırmayacak olan bu referandum, sırf bu yüzden büyük bir kazanca vesile olabilir mi? Kimbilir. Belki de bu siyaset düzeniyle artık yol alamayacağımızı bu sayede idrak edebiliriz. Bayramın atmosferinin gücüne güvenip, ümitli olmakta fayda var.
Bayram herkese mübarek, memleket için hayırlara vesile olsun.
Cemalettin N. TAŞCI