Korkun

İşitmemiş olamazsınız, yeni bir KHK’mız ve onun —kendisine medya diyen şeyler tarafından— utangaçça duyurulan bir maddesi var. Daha önce şöyle bir şey varmış:

15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.

Ona şöyle bir şey eklenmiş:

Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına, veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.

Eklenti maddesi hakkında çok konulup yazıldı. Ben, izin verirseniz, şu eklenti yapılmadan önceki maddeye bir bakayım.

Bu kadar ahmak olamazsınız değil mi! Yani “bir KHK çıkaralım, bugün yaptığımız kanunsuzlukların yarın da hesabının sorulmayacağını garantiye alalım” diye düşünmüş olamazsınız. Yarın, keser dönüp sap döndüğünde, bugünlerin hesabı sorulacak dem geldiğinde, “a bak şöyle bir KHK varmış, biz bunlara hesap soramazmışız, tüh be” diyeceklerini filan zannetmiyorsunuz. Zannetmiyorsunuz, öyle değil mi?

Lütfen, n’olur, aranızdan biri çıksın, “biz bu kadar ahmak değiliz” desin. “Sadece işbu kanunsuzlukları yaptırdığımız memurların ahmak olduğunu zannediyoruz, onlar bizim manasız işlerimizi yaparken kendilerini rahat hissetsinler diye yaptık bu işi” filan desin. “Ahlaksızlığımızı, hırsızlığımızı, adiliğimizi filan tartışmayız, o hususlarda çok şükür herhangi bir sınır tanımayız ama ahmaklığımızın bir sınırı var canım, merak etmeyin” deyin biriniz. “Eh, Reis çocukken çok dayak yemiş olduğundan akli melekelerinde bir aksaklık var —zaten bu yüzden, keyfimizce güderiz diye onu Reis yaptık— ama biz ne yaptığımızı biliyoruz, endişelenmeyin” filan deyin biriniz.

N’olur!

Aksi halde kendimi şimdi hissettiğimden bile daha emniyetsiz bir ülkede hissedeceğim. Katlanılır gibi değil zaten, iyice katlanılmaz olacak.

İstediğiniz KHK’yı çıkarın, hesap vermekten kurtulamayacaksınız. Her biriniz. Hesap vermemek ümidiyle memleketi yakarsanız? Sadece vereceğiniz hesap büyüyecek. Hesap vermekten kurtulamayacaksınız. Hiç biriniz. Bir tekiniz bile kurtulamayacaksınız.

Çok korktuğunuz belli. Ama bence az bile korkuyorsunuz. Korkun. Daha da çok korkun. Sadece Erdoğan, Başbakanları, Bakanları filan değil, TRT Genel Müdürü, Diyanet İşleri Başkanı filan gibi memurların hepsi… Ama daha önce mecliste her önüne gelene çete disiplini içerisinde parmak kaldıran, mesela 15 Temmuz’un araştırılmasını sulandıran, sulandırılmasına seyirci kalan, şu manasız Anayasa’nın geçmesine sebep olan bütün Erdoğanvekilleri, her biriniz… İl Başkanları, İlçe Başkanları… Hepiniz çok korkun.

“Zaten çok korkuyoruz” filan demeyin, bence korkmanız gerektiği kadar korkmuyorsunuz.

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin