Kürt Anasını Görecek
Bildik hikâyedir, Kürt ile Laz idama mahkûm olmuş. Son arzularını sormuşlar. Kürt “anamı görmek isterim” demiş. Laz’a sormuşlar, “Kürt anasını görmesin” diye cevaplamış.
Türkiye’nin muhtelif sosyal kesimleri, muhtelif mahalleleri var. Çoğu, Laz gibi, kendileri için bir şey istemiyorlar. AKP’ye oy verenlerin çoğu için mesela, CHP’li olarak gördükleri kesimler analarını görmesinler, kâfi. CHP’ye oy verenlerin çoğu için de durum simetrik.
Memlekette ne istediğini, en azından kendisi için ne istemediğini bilen sadece iki kesim var gibi görünüyor: Kürtler ve 30 yaş altındakiler. Tarih şahittir, günün sonunda onların istediği olacak.
Devam etmeden önce belirtmek gerekiyor: Memlekette temennilere analiz veya tahmin muamelesi yapılıp durduğundan, analiz veya tahminler de temenni gibi algılanıyor. Temennilerimi ve tercihlerimi sıralamıyorum, tahminimi söylüyorum.
***
1970’lerin ikinci yarısında CHP ciddi bir performans sergiledi. Bu performansı açıklamak için çok kafa yormaya ihtiyaç duyulmuyor: Karaoğlan çıktı, “ortanın solu” dedi, yetti. Öyle olmadı hâlbuki. 1950’de DP iktidarı şehirleşmenin ve okullaşmanın önündeki barajları yıktı. Uzun süre barajların ardında istiflenmiş olan kalabalıklar şehre göçüp, okudular. CHP’nin temsil ettiği Aydınlanma zihniyeti için uygun sosyo-politik formasyonu edindiler.
1983’te ne olduğunu, kendi hesabıma ancak 1990’ların başında anladım. Biz 80’lere gelirken Türkiye sosyolojisini şehir ve kırsal diye iki kategoride okumaya alışmıştık. Özal, bir sosyolojik arıza gibi görünen varoşları siyasallaştırmış. Hem şehir hem de kırsal kendisine farklı sebeplerle muhalif olduğu halde, uzun sayılabilecek süre memlekete vaziyet edecek gücü devşirdi varoşlardan.
Ne 1970’lerde Türkiye’nin şehirlileri Ecevit’i sırtlayacak kadar kalabalıktı, ne de 1980’lerin başlarında varoşlar… Ama enerjik olan onlardı. Ne istediklerini biliyorlardı. Enerjisini yitirmiş olan kesimler onların peşine takıldılar ve yeterli orana ulaştılar.
Türkiye’nin yakın geleceğini Kürtler ve 30 yaş altı nüfus tayin edecek. Otuz yaş altı nüfusu Kürdün anasını görmemesi projelerinden biri için rey vermeye ikna etmek, 30 Mart öncesinde olağanüstü bir maliyetle ancak mümkün oldu. Onca çabayla sağlanan bağlılık, üstelik, 31 Mart sabahı koptu.
“Erdoğan mı, Gül mü”, “CHP’nin adayı kim olacak”, “MHP ne yapacak” deyip dururken görünmüyor pek.