Neticeye Bak
Anladığım kadarıyla, Türkiye’nin dış politikası eskiden öyle değilmiş ama, bir vakittir netice odaklı olmuş. Ne güzel.
Türkiye’nin dış politikasını filan değerlendirecek değilim. Sahiden netice odaklı değil miydi, şimdi sahiden öyle oldu mu, bunlar ayrı mevzu. Zaten asıl önemli olanı bunlar değil. Asıl önemli olan, netice odaklılığı matah bir şey olarak değerlendiren zihin hali.
***
Hani duyan da zanneder ki, siz netice odaklı yaklaşmadığınızda, yaptığınız işlerden bir netice çıkmaz. Hâlbuki her vakit, her fiilin muhtelif neticeleri olur. O neticeler sizin murad ettiğiniz neticeler olmadığında, fiilin sahiplerinin netice odaklı olmadığını zannetmeniz pek kolaydır.
Netice odaklı olunduğunda, diyelim sadece İstanbul’dan Ankara’ya gitmeye odaklandığınızda ve nihayet Ankara’ya vasıl olduğunuzda, sadece Ankara’ya varmış olmazsınız. Bir yığın başka neticeye de yol açmış olursunuz. Ne bileyim mesela havaya bilmem ne kadar karbon monoksit salınmasına sebep olmuşsunuzdur. Birileri sizin fiiliniz sayesinde gelir elde etmiş olur. Ve saire. Başkası da bütün bu neticelere bakıp, sizin ne kadar savruk olduğunuzu, netice odaklı davranmadığınızı filan düşünebilir pekâlâ.
Üstelik netice odaklı olunduğunda, ille odaklanılan netice hâsıl olacak diye bir kural da yok. Kutsal kitaplarda zikredilen en eski netice odaklı insan fiili, Babil Kulesidir. Neticesi malum. Çağımızın Babil Kulesi ise, bilen bilir, Birinci Dünya Savaşı idi. Daha başlamadan önce, tasarımcıları tarafından, “savaşa son verecek savaş” adıyla vaftiz edilmişti. Onun neticesi de malum.
Neticeten, netice odaklılık denen ruh durumu, esasında, haddini şaşırmış, ceberut, dışlayıcı bir ruh durumudur.
***
Türkiye’nin dış politikası sahiden netice odaklı olmuş mudur, olmuşsa odaklandığı neticeyi almış mıdır, bilemem. Umurumda da değil. Netice odaklılığı matah bir şey olarak algılayan ruh durumu beni korkutuyor.
Hepimiz defalarca “Hatice’ye bakma, neticeye bak” demişizdir herhalde. Ama aslında bütün Haticeler, bütün neticelerden güzeldir. Hayat Haticelerden ibarettir. Neticesi de ölümdür.
Yani ki netice odaklılık, esasında, örtülü bir nekrofili halidir. Cemalettin N. TAŞCI