Saz

28 Şubat’ın iğrenç günleriydi. Bir iş görüşmesi vesilesiyle emekli bir Kurmay Albayla tanıştık. Birkaç dakika geçti, geçmedi, sayın Albayımız birkaç gün önce başından geçen bir hadiseyi anlatma ihtiyacı hissetti. Neymiş, bir arkadaşları vefat etmiş, cenaze namazına gitmişler, cemaat bunlara “hem bizi aşağılıyorsunuz hem de kendinizin kılmadığı cenaze namazınızı bize kıldırıyorsunuz” der gibi bakmış. Sayın Albayımız bu bakışlara pek içerlemiş. Miş…

“Eee?” dedim. Tuhaf tuhaf baktı yüzüme, nasıl olup da anlamadığımı anlamayarak. Yani nasıl olup da öyle bakarlarmış, ne hakları varmış, ve saire… “Siz,” dedim, “pek hassassınız.” “Hah işte anladın” gibilerden gevşedi yüzü. “Mesele şu ki,“ dedim, “başkaları da en az sizin kadar hassas. Siz başı örtülü kadınları alenen hain, ahmak filan ilan ettiğinizde, onlar da en az sizin kadar inciniyorlar. Farkında görünmüyorsunuz ama o incinmeler birikiyor. Başımızı fena halde derde sokacak.”

Albayın gevşemiş yüzü kayboldu. “Çattık budalaya” ifadesi geldi yüzüne. Öyle ya, bin yıl sürecek düzenleri, o kaba saba, Albayıma ters ters bakmaktan çekinmeyen budalaların incinmelerinden hasar görebilir miydi?

***

O günlerde Albaya her nasılsa ters ters bakmaya cüret etmiş ama daha fazlasını aklına bile getirmemiş olanlar, şimdi, o günlerde Albayın sahip olduğu gücü ele geçirince… Bildiniz! Anlatıyorlar da anlatıyorlar. Falanca şöyle demiş, filanca şöyle yapmış… Mesela 7 Haziran öncesinde, hatırlar mısınız –ne saçma soru, unutabilir misiniz– Demirtaş’ı televizyona çıkarmış da eline saz vermişlerdi hani… Ne kadar ayıp! Ne kadar eşitsiz bir propaganda!

Kendileri TRT’nin kanallarını kapatıp iki koldan saldıracaklar, televizyon kanalıymış gibi biçimlendirdikleri çirkef kuyularından tiksindirici yalanları lafmış gibi etrafa salacaklar, dünyanın görüp gördüğü en ödlek mahluktan (daha önce ödleklik envanterini çıkardıydım, şimdi envantere yeni bir madde ekleyeyim, bakın kaç gün oldu sesi soluğu çıkmıyor) delikanlı, kabadayı imal edecekler, kefenler içinde yanına dizilip, “van minut” dönüşü havalimanlarında karşılayıp asrın lideri edecekler, sonra biri Demirtaş’ın eline bir saz verince…

Ne anlıyoruz? Terazinin bir kefesinde devlet kaynaklarından aktarılmış milyarlarca lira, uyduda rezerve edilmiş onca frekans, istihdam edilmiş –ağız görünümlü– onca lağım kuyusu, ajanslar, vakıflar, dernekler, valiler, kaymakamlar ve hatta imamlar… Diğer kefesinde Ahmet Hakan ve bir saz. Ağır basıyor. Beyim inciniyor. Yapmayın!

Şimdi de konuşuyor da konuşuyorlar. İftira atıyor da atıyorlar. Küfrediyor da küfrediyorlar. Koro halinde, kanallar dolusu, TRT dolusu, gazete suretindeki paçavralar dolusu… Sonra İnternette biri bir şey diyor, öteki bir şey paylaşıyor, ağlaşmaya başlıyorlar. “Ama algı operasyonu, ama yanılmıştı o, ama arkasında PKK” (sadece bir misal olarak bkz http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yildiray-ogur/588306.aspx).

Bunlar, eğer rakip takımın tamamının elleri kolları bağlanmışsa, yetmez ağızları da bağlanmışsa, yetmez kulakları da tıkanmışsa, ancak o vakit gol atmayı –o da bir ihtimal yani– becerebilecek kaz kafalılar çetesi. Tanıyın bunları. Bunlar Ortadoğu’yu tanzim edecekler ama eğer ABD olmazsa… Yetmez, Rusya da olmazsa… Yetmez, İran da olmazsa… Yetmez, Mısır ve saire de olmazsa… Yetmez, rüzgar esmezse… Yetmez, yağmur yağmazsa… “Yağmur yağmazsa” dedim ama orada durmak lazım. Yağmur yağmadığı için de başaramayabilirler. O vakit de yağmurun yağmamasına bulurlar kabahati.

Bunlar, teröristler terör faaliyetinde bulunmasalar, terör problemini çözecekler. Yetmez, sizin de lanetlemeniz gerekiyor. Lanetleseniz… Niye lanetlemiyorsunuz?

Memleketin görüp gördüğü en vasıfsız, en yeteneksiz, en zavallı heyet, kendileri gibi reislerinin riyasetinde her bir şeyi düzeltecekler. Ortadoğu’yu? Ohooo! Tanıyamayacaksınız. Ama Ayamama taşmayacak, tren raydan çıkmayacak, maden ocağı çökmeyecek, Sıhhıye’ye yağmur yağmayacak, Pursaklar’dan yağmur eksik olmayacak, eksik olmayacak dedikse usulünce yağacak, usulünü de kendisi bilecek, bunlara sormayacak. PKK silah bırakırsa, bunlar terörü o biçim halletmiş olacaklar. Amerika bol miktarda dolar basarsa bunlar ekonomiyi gül gibi yönetmiş olacaklar. Siz kendiniz iş bulursanız işsizliği önlemiş olacaklar. Aksi halde “ama PKK var, FED faizi düşürmedi, siz de iş bulamadınız, hem bir de Ahmet Hakan var ya, Demirtaş’a saz çaldırdı.”

Yakıştı mı yani?

***

Mesela şu Ankara Garındaki canlı bombalar… Kardeşim orada ne işleri var? Eğer kortejin hazırlandığı yere değil de miting alanına girmeye çalışsalardı, “şıp” diye yakalayacaktı AKP’nin emniyeti onları. “Yakalayamazdı” diyen ispat etsin. İspat edemiyorsa haindir, alçaktır. Güvenlik zafiyetinden söz eden PKK’lıdır. Terörü de lanetlemiyorsunuz zaten.

Ha, bu arada hatırlatayım. Demirtaş’ın eline saz filan vermeyin. AKP’nin beyin takımı dengeyi sağlayamıyor.

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin