Sıfır Hata

Biz gençken, bilgisayar kullanabilmemiz için, bilgisayarlara uygun biçimde iklimlendirilmiş, büyük ölçüde sterilize edilmiş, yani insanlara pek uygun olmayan mekânlarda çalışmayı göze almak gerekiyordu. Sonradan öğrendim ki, biz bilgisayar kullanıcılarının maruz kaldığı şartlar normale fevkalade yakınmış, yüksek teknoloji ürünlerinin üretildiği mekânlardaki şartlara kıyasla…

İleri teknoloji ürünleri, mikroskobik büyüklükteki yabancı maddeler yüzünden bile çalışamaz olabiliyorlar. Bu yüzden, üretildikleri mekânlar aşırı derecede yalıtılmış ve içi neredeyse tamamıyla “boşaltılmış” mekânlar olmak zorunda.

Neden hatırladım bunu şimdi? Suruç hadisesi yüzünden…

“Ne alaka?” diyeceksiniz, demeyin.

Hadisenin nasıl başladığı, nasıl geliştiği ve nasıl sonlandığı hakkında rivayet muhtelif malumunuz ve gerçekliğe ulaşmak konusunda “devlet” katında pek bir heves de görünmüyor. Dolayısıyla ortada sayısız rivayet dolaşıyor. Muhalif versiyonları bir yana bırakıp, a-Haber merceğiyle anlatalım. AKP vekili ve vekil adayı, esnaf ziyaret ediyor. Esnaf tersliyor. Yetinmiyor, bir de saldırıyor. AKP’li vekilin yanındaki kardeşi vuruluyor. Esnaf, kardeşi ve babası da hastanede ölüyor. Bir şehit, üç ölü…

Soyadı Soylu olan zat, meseleyi İnce’ye bağlıyor. Sözünü ettiğimiz zat, İçişleri Bakanlığını işgal eden zat. Yani mevzuu araştırması, aydınlığa kavuşturması gereken teşkilatın kendisine bağlı olduğu zat.

O öyle de, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat ne diyor? “Milletvekilimizin kardeşini öldürdüler. Zaten bunlar PKK’lı.” Malum, Erdoğan ve çetesine muhalif iseniz, mutlaka bir terör örgütü ile irtibatlısınızdır en azından…

E peki, on altı yıldır iktidardasınız ve sizin adınıza haber imal eden kanala da inandık. PKK’lı olanların esnaflık yapmasına neden göz yumuyorsunuz? Eğer elinizde onların PKK’lı olduğuna dair delil var idiyse, neden gerekeni yapmadınız? Yok ise… Nereden buluyorsunuz onlara “terörist” deme hakkını diyeceğim, acı bir gülme geliyor.

İmdi…

İşbu “haber kanalı”nı kuran, işleten, orada haber imal eden zevat, işbu İçişleri Bakanı, işbu Cumhurbaşkanı ve adlarını burada sayamayacağımız niceleri, aha bu vesileyle konuşmuş veya “susmuş” yekûn AKP çetesi, işte ancak aşırı derecede yalıtılmış, içinde bir zerre bile “utanma” bırakılmamış ortamlarda imal edilmiş olmalılar. Aksi halde, herhangi birinde bir nebze olsun utanma izi görünürdü. Görmüyoruz.

Sıfır hata!

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin