Sınaî Zihin

Yurt dışı görevlerden hiç hoşlanmam. Artık bahane bulamadığımdan, geçen hafta için, kısa süreli olmasını da fırsat bilip, bir Avusturya seyahatine razı gelmiştim. Yoksa Avusturya, en son görmek isteyeceğim yerlerden biriydi.

Biletler alınıp rezervasyonlar yapıldıktan sonra Mavi Marmara krizi çıktı. Avusturyalıların en çok nefret ettiği milletler listesinde muhtemelen ilk sıraları paylaşan Yahudiler ve Türkler birbirine girdi. “Hiç değilse, Avusturyalıların hangimizden daha çok nefret ettiğini yerinde göreceğim” diye kendi kendimi avuttum.

Avusturya seyahati dedimse, yanlış anlaşılmasın… Bodensee gölünün kıyısındaki Bregenz’e gittik. Alplerin eteğinde küçük bir kasaba. Ülkenin en batısındaki eyaletin başkenti. Hani Avusturya Avrupa’nın taşrasıysa, Bregenz de Avusturya’nın taşrası.

Ama ne taşra! Beş dakika içinde Almanya’dasınız. Almanlardan hoşlanmadıysanız, bir dahaki sefere batıya yönelin, on dakika sonra İsviçre’desiniz. Küçük Liechtenstein kontluğu da bonus olarak elinizin altında. Küreselleştiği söylenip duran dünyada, herhangi bir kasaba için aransa bulunamayacak bir coğrafi konum.

***

Bregenz pek öyle kürselleşmiş filan gibi görünmüyor. Gerçi avuç içi kadar kasabada dünyanın dört bir yanına ihracat yapan firmalar var. Firmaların sadece imalat tesisleri değil, yönetim merkezleri filan da Bregenz’de. Küreselleşmeyi dünyanın çeşitli bölgeleri ile ticari alışveriş olarak görüyorsanız, Bregenz zaten her yerden önce küreselleşmiş.

Ama Bregenz’de kültürel çoğulculuk, kültürler arası etkileşim filan arıyorsanız, nafile. Söylenenlere göre, bölgede Alp dağlarının eteklerindeki köylerde yaşayıp, Almanya veya İsviçre’yi hiç görmeden ölen bir yığın insan var.

***

İki yüzü bulmayan çalışanıyla bir milyar dolarlık ciro yapan firmaları ziyaret ettik. Daha çok kazanabilmek için, daha çok ihracat imkânı arıyorlar. Daha çok kazanırlarsa ne yapacaklarını tahmin edebilirsiniz. Daha çok imalat yapmak için yatırım yapacaklar. Lakin yaptıkları yeni yatırımlar yeni istihdam gerektirmeyecek. Dolayısıyla aynı sayıdaki çalışanla daha çok ciro yapacaklar. Bregenz’de zaten problem olan işsizlik de azalmayacak.

Ama Bregenz’de, işsizlik gibi ekonomik problemlerin çözümü için sınaî yatırımdan başka bir alternatifin akla gelmesi müthiş zor görünüyor. Nesiller boyu aynı yaklaşımı tatbik etmiş, bu yaklaşımla da bir başarı kazanmış olmak, bana kalırsa, Bregenz’in en önemli problem kaynağı. Kasabanın benzersiz konumunun sağladığı rekabet avantajını değerlendirmek, iktisadi sektörleri çeşitlendirmek gibi alternatiflerin kasabanın ufkuna girmesi, görünüşe göre, bir hayli vakit alacak.

***

Bu arada, Avusturyalıların Mavi Marmara krizini nasıl yorumladığını sorduğum Türkler genellikle aynı cevabı verdi. İsraillilerin yardım konvoyuna barbarca saldırmasına kızmışlar. Ama ölenlerin Türk olduğunu öğrenince gönülleri ferahlamış. Bilmem artık, bu yorum gerçekliği ne kadar yansıtıyor, bölgedeki Türklerin algılarıyla ne kadar çarpıtılmış…

Ama şunu biliyorum, kendileriyle muhatap olduğumuz Avusturyalıların hiçbiri rahatsız edici bir tutum takınmadı. Aksine, son derece nazik ve işbirlikçi idiler. Sivil bir grup olduğumuz halde, ziyarete gittiğimiz bir fuar alanının önündeki göndere Türk bayrağını biz gitmeden çekmek gibi, akla kolay gelmeyecek incelikler de sergilemişlerdi.

Cemalettin N. TAŞCI

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin