Trajikomik Otorite Gösterileri
Dün gece Galatasaray-Trabzonspor maçında şahit olduğumuz şey, aslında, trajikomik bir otorite gösterisinden başka bir şey değildi, bana kalırsa. Yaptığı işi bilmeyen ama kibirli bir ifadeyle kartlarını hiç tereddüt göstermeden çıkarmayı pekâlâ bilen bir tuhaf hakem mukallidi, maçın ırzına geçti.
Biz bu hali biliyoruz.
Benzeri, 13 yıldır memlekette kartlarını çıkarıp birilerini ihraç edip duruyor. Eda aynı. Cehalet aynı seviyede…
Ama siyaset arenasında bir Salih Dursun çıkmıyor.
***
Deniz Ateş Bitnel eğer bundan böyle hakemlik yapamayacaksa, sizi temin ederim, Salih Dursun yüzünden yapamayacak. Bir ihtimal, eğer Salih Dursun o hareketi yapmasaydı da (seyretmeyenlerin de haberi olmuştur ama yine de haberi olmayan varsa diye hatırlatayım, Salih Dursun hakemin arkadaşına çıkardığı manasız kartı onun elinden alıp kendisine gösterdi, hakem kartını geri alıp kendisine gösterdiğinde de, efendice çıkıp gitti) Bitnel yine hakemliği bırakmak zorunda kalacaktı. Ama uzunca bir süre dinlendirildikten sonra sahalara dönmesi de o kadar olmayacak şey değildi.
Sizi ilaveten temin ederim ki, dün geceki maç akıllarda, Bitnel’in berbat performansıyla değil, Salih Dursun’un müthiş performansıyla kalacak.
Türk futbolunda bir şey değişecek mi?
Elbette hayır.
Neden? Neye dayanarak söylüyorum bunu?
“Siyaset arenasında bir Salih Dursun çıkmıyor” dedim ama 7 Haziran öncesinde HDP, dün geceki Salih Dursun gibiydi. Memleketin hakemi de, dün geceki Bitnel’in haline düşmüştü zaten. Ezberlenmiş, robot hareketlerle kollarını kaldırıp, indirip duruyordu ama besbelliydi ki, olanca enerjisini yüzündeki kasların seğirmesine mani olmaya harcamak durumundaydı.
Sonra?
Sonrası malum. Statükonun bütün aktörleri elbirliğiyle, statükoyu tamir ettiler. Baykal’ından Türkeş’ine, Kılıçdaroğlu’ndan Bahçeli’sine, PKK’sına kadar, güya birbirine rakipmiş gibi görünen kim varsa, hepsi…
Bize birbirine rakipmiş gibi sunulan bütün aktörler —dün gece manasız bir konuşma yapan Trabzonspor başkanı da dâhil— aslında aynı sudan içiyorlar. Dolayısıyla oyunun kurallarını değiştirmeden, sadece insanları değiştirerek varabileceğimiz başka bir yer yok. Hep aynı yerde, birbirinden cahil insanların otorite gösterilerini izlemeye devam etmek zorunda kalacağız. İnsanlar değişse de, ciddi görünme çabası her yerlerinden dökülen komik insanların ciddi kararlar vermelerini seyrederek geçecek ömrümüz.