Vatan Teferruattır
Lisede, yurtta, akşam etüdünde, pencerenin dışındaki girintiye sigara içmeye çıkmıştım. Arkadaşlar pencereyi içeriden kapatmış, benimle eğleniyorlardı. Derken nöbetçi öğretmenin geliyor olduğunu gördüm, telaşla “açın ulan Mayk geliyor” diye seslendim. Biraz daha gülüştükten sonra açtılar. İçeri atladım. Az sonra Mayk hışımla odaya girdi. Elinde, mütemmim cüzü olan uzun ince değneği vardı. Bizi şöyle bir süzdü. “Kimdi lan o” diye sormayı düşündü herhalde ve suçlunun ele verilmeyeceğini, işin uzayacağını, otoritesinin daha da sarsılacağını hesaplamış olmalı, vaz geçti.
Böyle bir iki saniye geçtikten sonra, elindeki değneği en yakın sıranın üzerine hırsla vurup “benim adım Mayk mı lan” diye gürledi.
Bir an durakladı. Bir hayli alt perdeden “Mayk’sa bile yüzüme karşı söylenir mi lan” dedi sitemkâr bir sesle. Kapıyı çarpıp çıktı.
Demişim ki “adam ‘gel deyince geliyorlar, git deyince gitmeye yanaşmıyorlar’ dedi, aralarından bir tek adam çıkıp ‘n’oluyoruz ya’ demedi.”
Demedi. Bir tek itirazı geçtim, bir tek sitem bile işitmedik, şahitsiniz değil mi?
Sitem bile edemeyenlerden biri demiş ki kendi kendine, “Cemal de nelerle uğraşıyor? Memleket taarruz altında, şahsi itibarımızın peşine düşmek yakışır mı?”
Oy! Sevsinler.
“Ben senin eşyan mıyım, nereye koyarsan orada duracağım” diyememiş. “E, evet, senin eşyan sayılırım, nereye koysan orada duracağımı benim kadar da sen de biliyorsun da… Bunu yüzüme karşı söylemesen olmaz mıydı” diyememiş. “Hadi yüzümüze söylüyorsun da… Âlemin içinde aleni etmeseydin olmaz mıydı” bile diyemiyor.
Mayk’ın onda biri kadar bile hassasiyet sergileyememeleri… Meğerse nedenmiş?
Memleket uğruna itibarını feda etmişmiş.
“Mesele vatan ise gerisi teferruat” bahsinin başka kelimelerle tekrarı yani…
***
Memleket taarruz altında mı? E, evet.
Ne zamandır? Ben kendimi bildim bileli.
Mesela siz de, sizin bedeniniz de 7/24, milyarlarca mikroorganizmanın taarruzu altındasınız. Hasta oluyor musunuz? Nadiren. Mesela şimdi hasta değilseniz… Taarruz edenler taarruz etmekten caydıklarından değil. Taarruz berdevam. Ama bağışıklık sistemi diye bir şey var. Taarruzu bertaraf ediyor. Her an sayısız taarruzu…
Memleket bugün hasta. Her zamankinden daha çok alaka gösterilmeyi hak edecek halde. Ama taarruz altında olduğundan değil, bağışıklık sistemi çöktüğünden.
Kim çökertti kardeşim memleketin bağışıklık sistemini? Tamam, daha önce de öyle dört dörtlük bir bağışıklık sistemimiz yoktu ama hiç bu kadar da rezil hale düşmemiştik. Kimin yüzünden? Kendisi hasta ruhlu bir biçarenin kaderini memleketin kaderine endekslemekten kaynaklanıyor olmasın mevcut hal?
Eğer şahsi itibarlar, haysiyetler ayağa düşmüşse… Haysiyetsizlikler “vatan için haysiyetim feda” filan diye perdelenebiliyorsa…
Aha işte o vatan, kendisine haysiyetlerin feda edildiği iddia edilen vatan teferruattır.