Yan Ürünlerin Yaptığı Tarih
Bir fabrika, kendisi daha inşa edilmeden önce belirlenmiş olan bir ürünü üretmek üzere kurulur. Eğer çok akıl almaz acemilikler yapılmamışsa, kuruluş amacı olan ürünü de üretir durur.
Lakin hiçbir fabrika sadece üretmek için kurulduğu ürünü üretmekle kalmaz. Her fabrikanın sayısız yan ürünü olur. Bir yandan çok çeşitli atıklar üretir. Bir yandan hava kirliliği üretir. Bir yandan trafik üretir, çünkü fabrikaya gelen hammadde ve yarı mamuller ile fabrikanın ürettiği ürün ve yan ürünlerin transferi gerekir. Eğer fabrika olmasaydı olmayacaktı olan transferler… Bir yandan işçileşme üretir. İşçileşenlerin dünya algısı değişir, gelir seviyeleri değişir. Düzenli gelir sahibi olmanın yol açtığı neticeler olur. Fabrika böyle, akla gelen ve gelmeyen sayısız yan ürün üretir.
Ama biz fabrikadan söz ederken, genellikle ve neredeyse sadece üretmeyi kast ettiği ürünlerinden, ürünü üretme performansından filan söz ederiz. Yani fabrikaya bakarken —dünyaya bakarken yaptığımız gibi— prizmatik bir bakışla bakarız.
Politika endüstriyelleşti. Bu endüstriyelleşmenin muhtelif sebepleri var. Uzun ve dolambaçlı bir tarihi de var. Birçok da yan ürünü var. Bu yan ürünlerden biri de, bizim, yani neredeyse hepimizin, politikayı bir fabrika gibi görmeye başlamamız.
AKP cenahından konuşan hemen herkes, AKP’nin kastı üzerinden konuşuyor mesela. Onlara göre AKP’nin kastı, siyaset üzerindeki vesayetle dövüşmekti. Dövüşüldü ve vesayet geriletildi. (Henüz ortadan kaldırılmadı, çünkü eğer öyle bir neticeye ulaşıldığı kabul edilirse, fabrikaya da ihtiyaç kalmamış oluverecek, maazallah.) AKP cenahına göre AKP’nin kastı hizmetti. Hizmet denince de akla, genellikle, yol geliyor. Bölünmüş yollar, Boğazın altından geçen yollar, tren yolları, dağların içinden geçen yollar… Akla gelecek gelmeyecek her yerden yol geçirdiler sahiden. Ve ne yazık ki, henüz yol olmamış birçok yer var.
AKP’nin karşısından konuşan hemen herkes de AKP’nin kastı üzerinden konuşuyor. Onlara göre ise AKP’nin kastı, yani kurulurken üretmesi planlanan ürün, dinselleşmekti. AKP ülkeyi dinselleştirdi. Daha da dinselleştirecek ve saire…
AKP’nin kastı aslında neydi, çok da mühim değil hâlbuki. Çünkü —tıpkı fabrikada olduğu gibi— yan ürünler ürünlerden daha tayin edici olabilir ve zaten de öyle oldu. AKP politikanın endüstriyelleşmesine müthiş katkı yaptı mesela. AKP’den önce de politika endüstriyelleşmişti büyük ölçüde. Ama memlekette barajı aşan her üç partinin merkez binasının da birer Holding merkezi mimarisiyle inşa edilmesi ve bu mimari anlayışın yadırganmaması, AKP’nin memlekete vaziyet ettiği dönemde gerçekleşti.
AKP toplumun bölünmesine müthiş katkı yaptı. AKP, Türkiye’nin mutedil kesimlerini, yani dünyayı gri tonlarla algılayan kesimleri, modernleştirdi, Platonik bir dünya tasavvuruyla zehirledi. Aynı AKP, daha önce büyük ölçüde görünmez olan aynı kesimleri görünür kıldı, cesaretlendirdi. Ve saire…
***
Yan ürünlerin, ürünlere kıyasla, şöyle bir özelliği var. Ürünler, genellikle, üretilir ve sevk edilir. Tüketilir, birikmez. Ama yan ürünlerin önemli bir bölümü, genellikle görülmediğinden, yani bakışlar onlara odaklanmadığından, en azından görmezden gelindiğinden, birikirler.
Biriken şeyler yapar tarihi.