Yatsuhashi
Türkiye’de Japon yılı münasebetiyle, Eskişehir’de bir Japon Bahçesi yapıldı. Tasarımını Japon uzmanların yaptığı bahçe, geçen hafta sonu hizmete açıldı. Bu vesileyle Japonya’da ne tuhaf uzmanlıklar olduğuna da şahit oldum, iyi oldu.
Japon Bahçelerinin olmazsa olmazlarından biri yatsuhashi imiş. “Yani neymiş” diyeceksiniz. Zikzak köprülermiş. Yatsuhashiler hakkında rivayet muhtelif. 11. Yüzyıl’a ait bir masaldan esinlenerek bahçelerde kendilerine yer buldukları da söyleniyor. Güya kötü ruhlar dümdüz gidermiş de, eğer bu zikzak köprülerden geçerseniz sizi takip edemezlermiş.
***
Biz nasıl biliriz? İki nokta arasında doğru tektir. Öyle sağa sola sapmadan, oyalanmadan, dosdoğru hedefe yönelmek gerekir. Mesela üretici ile tüketici arasındaki mesafeyi kısaltmak, her ürünü doğrudan tüketiciye ulaştırmak faydalıdır. Ve saire.
Hâlbuki tabiat öyle yapmıyor. Kızılırmak Karadeniz’e yüz kilometre kadar bir mesafeden doğduğu halde, şöyle dosdoğru kuzeye yönelip, kestirmeden denize ulaşmıyor. Önce güney batıya, sonra kuzey batıya yönelerek geniş bir yay çiziyor. “Nihayet aklı başına geldi, denize yöneldi” diyorsunuz, iyice serserileşip zikzaklar çiziyor. Neticede, yüz kilometrelik yolu, neredeyse 1400 kilometre dolaşarak ancak kat ediyor.
Sözün özü, tabiat bilmiyor bu işi.
Siz sakın tabiatı örnek almayın, dosdoğru denize yönelin. Siyasi partiyseniz, en kestirmeden iktidara yürüyün mesela. Gerçi Kızılırmak da öyle yapsa, kestirmeden denize yönelse, dolaşıp dururken topladığı suyu toplayamaz, yani Kızılırmak olmaz. Kızılırmak’ı Kızılırmak yapan, ona yolda kavuşan sular çaresiz kalır. Onlar da kendi kavillerince dosdoğru denize ulaşmaya çalışmak zorunda kalır. Ne güzel olur düşünsenize, onlarca akarsu, orta Anadolu’nun orasından burasından, dosdoğru kuzeye yönelmiş…
Gerçi hiçbiri bir Kızılırmak olmaz, hepsi ziyadesiyle cılız olur ama olacak o kadar.
***
Japonlarla başladım, onlarla bitireyim.
Feyerabend’de okumuştum, Japonlar Meiji restorasyonu sırasında şöyle akıl yürütmüşler: Dünyanın Batılı kavrayışı yanlış ve barbarcadır. Ama güçlü silahlar yapmak için elzemdir. Dolayısıyla Batının sömürgesi olmamak için, bu yanlış kavrayışa makbul bir şeymiş gibi muamele etmek gerekir.
Meiji restorasyonundan sonra Japonlar gerçekten de birçok alanda, birçok iki nokta arasındaki en kısa doğruları keşfettiler. Barbarlaştılar. İçlerine kötü ruh girdi. Şimdi, yaptıkları bahçelerde inşa ettikleri yatsuhashilerden kendileri geçebiliyorlar mı, bilemiyorum.
Yine de bize bir tane yatsuhashi hediye ettikleri için kendilerine müteşekkirim.
Cemalettin N. TAŞCI