Dolar Halayı
Can Dündar altı ay önce, tam kış gündönümünde bir video yapmış, benim şimdi haberim oldu. Daha önce hiç Dolar Halayı görmemişmiş. Görmüş. Ve memleketin şifresini çözmüş.
Neymiş Dolar Halayı? Ben görmedim, Dündar’ın anlattığından anladığım kadarıyla, Dolar sekiz liradan yirmi liraya yükseldikten sonra on üç liraya düşünce… Dündar’ın anlattığını dinleyen bir Hollandalı mesela, memleketin ahalisinin sokaklara çıkıp halay çektiğini zanneder. Elbette öyle bir şey olmadı. Besbelli birileri yapmış bu işi ama…
Neyse…
Memlekette şu kader kalemden şu kadar yardım alan şu kadar milyon kişi varmış. Çocuklarıyla birlikte şu kadar kişi ediyormuş. Filan. Ve… Bunlar Erdoğan’a oy verecekmiş. Yoksullaştırıldıkça bağımlılıkları artıyormuş, filan.
Laflardaki, edadaki küstahlığa ancak videonun ortasına kadar dayanabildim, umarım siz daha dayanıklısınızdır.
Ulan zibidi! O sözünü ettiğin insanların bir tekiyle olsun konuştun mu? Mevzu senin zannettiğin gibi mi? O insanlar öyle zannettiğin ve sunduğun gibi mi? Sahiden o yardımları aldıkları için mi oy veriyorlar AKP’ye? Kimsin lan sen, bir tekiyle bile temas etmeye tenezzül etmeyeceğin insanlar hakkında bu kadar kestirmeden çıkarımlar yapma salahiyetini kendinde görüyorsun? Kimsin? Gazetecilik böyle bir şey mi? Bir tekiyle bile tanışmadığın milyonlarca insan hakkında “derin bir yoksulluk içindeler, güvencesizler” filan diye sıralayacaksın, “ama ben ne kadar iyiyim, halden de anlıyorum, onları suçlamıyorum” gibilerden de üste çıkacaksın. Sonra ilköğretim üç seviyesinde çizgisel çıkarımları sanki kuantum fiziği anlatır bilgiç edalarıyla…
Siz nasıl bir cezasınız ya! Kafatasınızın içindeki üç beş nöronla bu kadar zırvalamanızdan bıktığı için o ahali, sırf siz koltuğunuza raptiye konmuş gibi zıplayasınız diye AKP’ye oy veriyor, Dolar Halayı düzenliyor olabilir mi?
Bence öyle.
Ama dahası var. Can Dündar ve onun gibiler, esasen anlattıkları şeylere inanıyor değiller. Bu anlattıklarına tiryaki ettikleri milyonlarca geri zekâlıya, onların ancak kavrayabileceği bu basitliği anlatıp, ceplerini doldurma derdindeler. O milyonlarca diplomalı geri zekâlıdan farkları, demek ki, onların dolandırılıyor olmalarına mukabil, Özdil, Dündar gibilerin onları dolandırabilecek kadar “uyanık” olmaları.