Daha önce de işaret etmiş olmalıyım… Yanlış hatırlamıyorsam “Annemi, Kız Kardeşimi, Erkek Kardeşimi Katleden Ben, Pierre Riviere”nin bir yerinde Foucault, kitabın ana akışı için bir mana taşımayan bir ayrıntı verir. 19. Yüzyıldayız. Fransa dünyanın ikinci büyük gücü ve en zengin ikinci ülkesi. O Fransa’da, bir ahşap masa ve biri kırık dört sandalyeden ibaret bir mirasın ciddi
Türkiye’de Gezi ve Fransa’da sarı yelekliler… ABD’de Trump’ı, Britanya’da Corbyn’i “ittiren” yığınlar… İçinde yaşadığımız dünya bize bir sağdan, bir soldan… Sağ ve sol deyince başka çağrışımlar giriyor devreye, bir oradan, bir buradan vuruyor gibi görünüyor. Birbirini hiç andırmayan kesimler, birbirini andıran metotlarla bir şeyler söylüyorlar. Nedir Gezi ile sarı yeleklilerin ortak paydası? Gezi’de direnenler ile
Tanıl Bora, Birikim dergisinin Ekim sayısında, Kemal Tahir’in Yediçınar Yaylası üçlemesindeki köylü tasvirlerinden yola çıkarak, günümüzün popülizm tartışmalarına katkı yapmaya teşebbüs etmiş. Hoş işler bunlar. Sevdim. Bir derde derman ararken eski sandıklardan güzel şeyleri çıkarmayı severim bir defa. Kemal Tahir’i severim ayrıyeten. De… 20. Yüzyılın başlarında Anadolu’da —güya teknik yardım amacıyla ama muhtemelen Almanya istihbaratı