Aile Sigortası

Kılıçdaroğlu Aile Sigortası projesini açıklamış.

Projede iki anahtar kavram var. Birisi, yardıma muhtaç olanlara devlet yardım edecek. Diğeri, yüzde 99’u kadın olan birçok kişi istihdam edilecek. Zekâya bakar mısınız! Bir taşla iki kuş. Ahali yardıma muhtaç, “yardım” lafını duyunca bala üşüşen sinekler gibi CHP’ye üşüşecekler. Ahali işe muhtaç, “kadın istihdamı” lafını duyan da…

Sizin bu tabloya baktığınızda ne gördüğünüzü bilemem. Benim gördüğüm, kendisini balıkçı, ahaliyi de balık zanneden, bu zanlarından ömürlerinde bir an bile şüphe duymamış bir takım kişiler, oltalarını atacak suları bulmuş olmanın şehvetiyle bir hayli mesai harcamışlar. Yorulmuşlardır bittabi. Ama yorgunluklarına değdiğinden emin, geviş getiriyorlardır şimdi. Yarın sandıkta hüsrana uğrayınca, “ulan bu ahalide iş yok” diyecekler yine. Haksızlar mı, balık balıklığını bilmeyince, balıkçı ne yapsın, değil mi ama!

Neden sandıkta hüsrana uğrayacaklar? Çünkü şüphe etmedikleri o koordinatlar, yani kendilerinin üstte balıkçı, ahalinin suda balık olduğu zannı, yaptıkları projeden apaçık görünüyor. Ahali de balık olmadığını, bu salakların kendilerini aptal birer balık yerine koymasını içine sindiremediğini göstermek derdinde. Pratikte de, eğer birileri, bir takım “uzmanlar” işin içine girmişse, o yardımların nasıl dağıtılacağı hakkında yeterli tecrübesi var ahalinin.

Hâlbuki şöyle bir seçenek de var. Kimseye istihdam filan yaratmayın, kimin yardıma muhtaç olduğunu tespit etmeye, uzmanlara tespit ettirmeye filan da kalkmayın, yardım bütçesine ekleyin o uzmanlara vereceğiniz maaşları, hepsini 16 yaşından büyük her vatandaşa eşit olarak dağıtın. Yani “temel gelir”.

Yapamazlar. Teklif dahi edemezler. Neden? Çünkü öyle bir durumda balıkçı rolü buharlaşıyor. Birilerinin kendisini ahaliden daha kıymetli hissetmesinin imkânları ortadan kalkıyor. Esasen teklif ettikleri projenin bu hali bile beyefendiler/hanımefendiler için bir hayli ilerleme sayılır. Ben beklerdim ki, sosyal yardım uzmanları ailelerin ihtiyaçlarını belirlesin, sonra kamu yatırımıyla kurulacak tesislerde üretilecek bez, ayakkabı, makarna, yağ, kırtasiye ve saire ihtiyaca göre paketlenip…

O zavallı balıkların eline para verip, “haydi ihtiyacını karşıla” denir mi ya! Ya şimdi gidip o parayla, çocuğunun kırtasiye ihtiyacı durup dururken, “maç seyredeceğim” diye Exxen üyeliği filan alırsa… Değil mi ama!

Yazınca birden ürktüm bak. Yakında CHP içinden veya altılı masa denen adresten “aman ha, para vermeyelim, ayni yardım yapalım” türü itirazlar gelirse şaşırmayın. Kılıçdaroğlu da şaşırmasın.

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et