Siyah, Beyaz ve… Griler

“Tommiks değilsiniz” dedim diye itiraz edenler oldu. Tommiks’e haksızlık ettiğimi söyleyenler, bu neslin Tommiks okumadığını belirtenler, filan.

Hepsine eyvallah.

İtiraz edenlerin de derdimi anladığını düşünüyorum. Yine de, bir de şöyle deneyeyim…

“Başımızı örtmemize karışılmasın” ile “kimse mini giymesin” ve onun ile de “herkes başını örtsün” arasında muazzam farklar var. O farklara nüans desek, herhalde ciddi bir dilbilim hatası yapmış oluruz.

“Herkes başını örtsün” ile “kimse başını örtmesin” arasındaki geniş alanda, sayısız gri ton var. Esas mesele şu ki, bu toplumun kahir ekseriyeti o geniş alandaki gri tonlardan biriyle renklenmiş halde. Sağa sola püskürenlerin hemen hepsi de… Diyelim başörtüsü konusunda olumsuz hisleri var ama mesele mesela babaannelerine gelince, “ama o başka canım” filan diye başlıyorlar ve… Kendilerinin griliklerini teşhir edip, “aslında başörtüsüne karşı değilim” filan diye devam ediyorlar.

Ne güzel.

Öyle güzel kalmıyor ama. Aynı insanlar başka gerçek insanlar hakkında konuşmak zorunda kalmadıklarında –veya doğrudan tanımadıkları gerçek insanlar hakkında konuşurken– birden çirkinleşebiliyorlar. Bu halin muhtelif sebepleri var. Beyaz kâğıdın üzerine siyah çiniyle çiziktirilmiş olanı deşifre edip tekrarlamanın konforu da onlardan biri… Dolayısıyla sanal âlemde insanlar, gerçek hayatta olduklarından başka türlü tutum alabiliyorlar. Filan.

Dedim, yetmez ama evetçilerden değildim. Yine de teslim etmek gerekir ki yetmez ama evetçiler, siyah-beyaz bir karikatürün dayatıldığı yerde griliklerini teşhir etmekten sakınmadılar. Gri tonlardan biriydiler ve öyle davrandılar.

Erdoğan’ı onlar, onların tutumları büyütmedi. Aksine, Erdoğan’ın “ya bizdensiniz ya bize karşısınız” meydan okumasına, “size karşıyız” diye efelenmeyi marifet sayanlar büyüttü. Böyle bir sayım yapıldığında azınlıkta kalacaklarını idrak edemeyen, çoğunluk olmak için neyin lazım geldiğini anlamak için gerekli akıldan, mesaiden ve diğer her şeyden mahrum olanlar… Tarih boyunca her sayımda yaşadıkları yenilgileri asker babalarını sahaya davet edip telafi etmiş, yine de hiç ders almamış olanlar…

Eğer gri alan büyütülebilseydi, genişletilebilseydi, başka tonlarla zenginleştirilebilseydi, Erdoğan’ın siyahı bu kadar karanlık olmayacaktı. Milyonlarca gri insana siyah ile beyaz arasında seçim yapmayı sadece Erdoğan dayatmadı, karşı tarafta Tuncay Özkanlar, Soner Yalçınlar, Yılmaz Özdiller de dayattı.

Erdoğan’la tastamam aynı tornadan çıkmış –grinin bütün tonlarına aynı derecede hasım– insanlar şimdi bir de zeytinyağı gibi suyun üzerine çıkıp “sizin yüzünüzden” diye gürlemiyorlar mı birilerine… İnsanın nutku tutuluyor.

Politik•a•politik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin