Avrupa saraylarında da bol miktarda kadın vardı. Muktedirin/varlıklının cinsel hayatı tebaanın cinsel hayatı ile kıyaslanmayacak kadar çeşitli idi —üstelik muktedir genellikle erkek olsa da, kadın olduğu nadir durumlarda da kural değişmiyordu. Mevzuu Roma saraylarından biliyoruz. Muhtemelen bu bir Avrupa icadı da değildi, Cengiz’den biliyoruz. Filan. Avrupa’da savaşı kazanan, kaybedeninin her şeyine, ama öncelikle de kadınlarına
Berktay’a üzülmeyi sürdürüyorum. Ama kendi açımdan seviniyorum, çünkü bazı şeyleri dile getirmeyi fena halde kolaylaştırıyor Berktay’ın halleri (alıntılarda imlaya dokunmadım). “Oysa Kavimler Göçü büyük bir hendek, hattâ bir uçurumdu gerçekten. Birinden diğerine evrimci bir geçiş söz konusu değildi” demiş. Duby’i okumadım, Berktay’ın anlattığı şekliyle hadise nasıl olmuş? Avrupa denen coğrafyada Roma düzeni varmış. O düzenin
Fatih’in bedduası ortadan kalkmış, “Ayasofya’nın dirilişi Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının habercisi, dünyanın dört bir yanından Müslümanların fetret devrinden çıkış iradesinin ayak sesi” imiş. Eh, işin gerçeğine her isteyen kolaylıkla erişebilir, Müslümanlar fetret devrine, Fatih’in bedduasına sebep olduğu söylenen şeyler yapılmadan, yani Ayasofya ibadete kapatılmadan önce girmişti. Yani Ayasofya ibadete kapatıldı, Fatih’in bedduası hak edildi de