Bundan beş yıl önce, “2021 yılında Bitcoin bir ülkede ödeme aracı olarak kabul edilecek” denseydi… Birincisi, nüfusun önemli bir bölümü “oo, 2021’e kalmaz o iş” derken, bir başka önemli bölümü de “asla olmaz” derdi. İkincisi, o ülkenin hangisi olacağı konusu hararetli bir tartışma mevzuu olurdu ve… Herhalde kimsenin aklına El Salvador gelmezdi. Hâlbuki —şimdi görünen
Adam McKay’in 2015 tarihli The Big Short filmini ancak izledim. İyi film, eğlenceli bir tekniği var. Ama pek bir şey öğrenmedim, çünkü az çok biliyordum işlerin nasıl yürüdüğünü. Arkasına devleti almış bir sahtekârlar zümresi, kimi bankacı, kimi medya mensubu, öteki güya bağımsız denetçi, beriki güya toplumu temsil eden hukukçu… “Arkasına devleti almış” mı dedim, dilim
Güven, Bitcoin hakkında bir eleştiri yazısı paylaşmış. Daha önceki yaygın ve “gevşek” eleştirileri andırmıyor. Yok balonmuş da, değeri “aslında” şu olmalıymış da filan gibi mevzulara girmiyor, daha ziyade, bodoslama blockchain teknolojisine taarruz ediyor. Nasıl bir taarruz? Blockchain teknolojisinin, vadettiği merkezsizliği sağlamadığını söyleyerek… İşte bu! Lazım gelen buydu. Bu tür eleştiriler, blockchain teknolojisine, daha doğrusu onun