Muharrem İnce adaylıktan çekildi. Muhalif seçmende bir ferahlama ki, sormayın gitsin. Peki… Bu ferahlama ne kadar makul, ne kadar haklı? Siyaseti sahnede gördüğü aktörler üzerinden okuyanlar, Muharrem İnce’yi “de” ciddiye alınacak bir şey olarak değerlendiriyorlar/dı. Hâlbuki esas siyasi özne İnce’ye oy verecek olanlardı. Anketlere göre bir ara yüzde 10’un üzerine çıkmış, şimdilerde yüzde 2’lere düşmüş
Dün dedim ki mealen, performansı, performans beklentisini, bir şeyleri performansa endekslemeyi kim kaybetmiş de biz bulmuşuz? Burada işler, uzun süredir, “ne performansı kardeşim, ben o işi bizim oğlana yaptırıverdim, pekâlâ oldu” güzergâhından yol alıyor. Bir de… “Tekkeyi bekleyen çorbayı içer” güzergâhı var, unutmak olmaz. Aktüel bir misal üzerinden de görebiliriz/görüyoruz. Önce giriş. Daha önce, yeri
Memleketin literatürüne siyasetsiz seçmen diye bir ucube terim kazandıran Ateş İlyas Başsoy, geçtiğimiz seçimde CHP Genel Merkezinin mutfağındaydı, anlaşıldığı kadarıyla. Yine anladığım kadarıyla, mezkûr seçimdeki CHP zaferini, kendisinin fikirlerinin nihayet hayata geçirilebilmiş olmasıyla açıklamaya hevesli. 31 Mart’ta aynı seçimi mi yaşadık? Sandık neticelerini siyasetsiz seçmen mi tayin etti? Sandık sonrası araştırmalar yapıldıysa yayınlanmadı. Yayınlandıysa ben