Alper Görmüş Sri Lanka’nın halini hatırlatmış. Yazısı “Hakiki bir akademimiz olsaydı Sri Lanka’ya mutlaka bakardı; fakat tabii ki bakmayacak” tespitiyle bitiyor. Hakiki bir akademi nasıl bir şey olurdu ve mevzua nasıl bakardı, bilemiyorum. Hakiki veya değil bir akademinin olmadığına da, Türkiye’de kimsenin —ne akademinin ve ne de başka herhangi bir öznenin— mevzuu, ciddiyetinin hakkını vererek
Biri bir video paylaşmış, Çin’den… Paylaşılan videonun kendisi daha çeşitli bir şey ama yüklemeyi beceremedim. Az çok şöyle bir şeydi. Sizinle paylaşmaya çalıştım ama başından sonuna izlemedim, izleyemedim. Zıplaya zıplaya baktığım karelerin hemen hepsi, midemi bulandırdı. Bir başkası videonun altına, “vay be ne disiplin, bu sayede pandeminin hakkından geliyorlar işte” diye yazmasa, aşağıda diyeceklerimi bambaşka
Benim açımdan eşitlik, herkesin kendi kayığı olmasından ibaret. Tepesinin tası atan, kayığına binip… Artık neyi göze alabiliyor, neye gücü yetiyorsa… O da nadiren olan bir şey. İnsanların çok büyük çoğunluğu, kayıklarına bir defa bile binmeden hayatlarını tamamladılar. Bundan sonra da öyle olacak. Küçük bir azınlık, çok küçük bir azınlık, kayıklarına binip, kıyı kıyı gidip, az