Gülen

Gülen öldü.
Bundan sonra ne olacağını tahmin etmek zor ama Gülen hadisesine nasıl gelindiğini anlamak, bence zor değil. Gülen, geleneksel tarikat örgütlenmesinin “modern Türkiye” gerçeği içinde kifayetsiz kalacağını hissetmiş biriydi ve el yordamıyla “modern” bir teşkilat kurdu. Mücahit Bilici Gülen teşkilatının İttihat ve Terakki ile benzerliklerini vurgularken onun gizli bir örgüt olmasından söz etmiş uzun uzun. Bence esas benzerlik her iki teşkilatın da son derece modern, son derece Weberyen bir örgütlenme anlayışına sahip olmalarıdır. Bu hususu daha çok eşelemeye ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum ama mevzuu terk etmeden şuna işaret edeyim, İlkokul mezunu bir “din adamının” Türkiye’de bir iş yapmaya teşebbüs ettiğinde, neredeyse kendiliğinden, el yordamıyla modern bir teşkilatlanmaya yönelmesi, modernliğin kodlarının toplumun en muhafazalı yerlerine bile nasıl nüfuz etmiş olduğunu gösteriyor. Üzerinde düşünmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Gülen sadece modern değildi. Batı, özellikle de Hıristiyanlık karşısında fevkalade kompleksli biriydi. Zamanında Akşam’da yazarken buna işaret etmiştim, başım fena halde derde girmişti. Kendisinin evlenmemesi gibi şahsi kararlarının ardında bile bu kompleksin izleri olduğunu düşünüyorum. İslam adına bir şeyler yapıyor görünüyordu ve herhalde kendisi de kendisini öyle görüyordu ama elinden gelse İslam’ı Hıristiyanlığa benzetecekti —elinden geldiği kadarıyla zaten öyle yaptı. Bu da memlekette, Batı karşısındaki mağlubiyetin yarattığı travmadan beslenen komplekslerin ne kadar derinlere işlemiş olduğunun bir göstergesi olarak önemli, bana kalırsa. Kompleks sadece Gülen’de olsaydı dert olmayabilirdi ama koskoca bir güya muhafazakâr kitle, İslam’ın adım adım Hıristiyanlaştırılmasına muazzam bir destek verdi. Bu durum, takdir edersiniz ki, İslam’a yabancı olup onu “yönetilmesi gereken” bir şey olarak gören bir devlet elitinin İslam’ı modernleştirme operasyonlarından farklı bir mahiyet taşıyor. Bizzat kendilerini Müslüman olarak gören, İslam’ın zaferi için büyük fedakârlıkları göze alan çok sayıda insan bu pratiklere hizmet etti.
Merhaba, önce batının modernleşme videolarında rastladım size ve çok merak edip araştırdığım bu konu videoların tamamını izlememe sebep oldu. Çok iyi noktalar yakaladığınızı, farklı bakış açılarına sahip olduğunuzu farkedince diğer videoları izlemeye devam ettim. Şimdi yazılarınıza bakarken bu yazıyla karşılaştım. Kısa bir yazı ama büyük iddia barındırıyor. Gülen cemaatinin Roma’yla ilişkilerinden ve diyalog faaliyetlerinden, onların İslam’ı hristiyanlaştırmaya çalıştıklarını çıkarmışsınız sanırım ve yazıda mesnetsiz şekilde bunu ifade etmişsiniz. Ben batıda yaşıyorum ve buralarda da aktifler. Ama böyle bir şey gözlemlemek mümkün değil. Buralarda da okulları ve dernekleri var. Diyalog faaliyetleri devam ediyor. İslama sempatiyi artırdıklarını yerlilerden duyuyorum ama tersini hiç duymadım. Bu konudaki delillerinizi merak ettim ve kompleks yapılar üzerine çalışan bir beynin bu kadar kısa yoldan bir sonuca ulaşmasını garipsedim. Bu konuyu detaylandıran bir yazı okumayı isterim. Selam ve hürmetlerimle..
Yazıyı İsmet Özel yazdı zannettim.