Kapalı kapılar ardında neler dönüyor, hiçbir bilgim yok. Oyuncuların sahnede söylediklerinden, söylemediklerinden, surat ifadelerinden, mimiklerinden çıkardığım kadarıyla… Bahçeli, bilmediğim bir sebeple el bombasının pimini çekip ortaya bıraktı, “Ortaya” dedimse, Erdoğan’ın kucağına… (Bomba DEM Partinin malzemesinden mamul olduğu için onların telaşlanmasında anlaşılmaz bir şey yok. ) Erdoğan’ın ne yapacağını tahmin etmek müşküldü. Neye gücü yeteceğini, daha
Gülen öldü. Bundan sonra ne olacağını tahmin etmek zor ama Gülen hadisesine nasıl gelindiğini anlamak, bence zor değil. Gülen, geleneksel tarikat örgütlenmesinin “modern Türkiye” gerçeği içinde kifayetsiz kalacağını hissetmiş biriydi ve el yordamıyla “modern” bir teşkilat kurdu. Mücahit Bilici Gülen teşkilatının İttihat ve Terakki ile benzerliklerini vurgularken onun gizli bir örgüt olmasından söz etmiş uzun
Siyaset bilimi alanında doktora yapıyorsunuz diyelim. Farklı ülkelerdeki siyasi akımları analiz ederken, yolunuz, sosyolojisi ve siyaseti hakkında hiçbir şey bilmediğiniz bir ülkeye düştü. İlk anda anladınız ki, birbiri ile rekabet halinde iki ana akım var. A akımının liderlerinden birinden randevu aldınız. Sizi muhabbetle ağırladılar. Gösterişsiz bir mekânda, mahalli motiflerin neredeyse görünmez bir biçimde yedirildiği modern
YouTube’da Celal’e birlikte yaptığımız videoların birinin altına, bir izleyici, “okul kadar din de boşa çıkmadı mı” diye yorum yapmış. Bu hususta düşündüklerimi burada paylaşmak daha uygun göründü. Okul, yani bildiğimiz manada okul, son derece yeni bir teknoloji. Çok eskilerde de bugünden bakıp okul dediğimiz kurumlar var ama onlar, önceden ve merkezi bir biçimde belirlenmiş bir
Nereden başlasam bilemedim, iki ayrı yerden başlayıp aynı yerden denize dökülmeye çalışayım. Mücahit Bilici, Duvar’da, bence kesinlikle okunması gereken bir yazı yazmış. Kavramların yetmediği —veya artık yetmez olduğu— durumda ne yapılabileceğine dair şık bir deneme. Kürtlüğü Bilici’nin bildiği gibi bilemem. Bir özne —veya Bilici’nin daha sevebileceği bir deyişle, bir varlık— olarak Kürtlük, bakılıp da görülmeyenleri
Yıllar önce demiştim, Erdoğan kullanışlı biri. Putin için kullanışlı, Obama için öyleydi, Trump için daha da öyle. Merkel için kullanışlıydı. Gülen için öyleydi —belki de hâlâ öyledir. Bahçeli için, Perinçek için, eteğine yapışıp ikbale ulaşanlar için… İçinde kul hakkı yeme, yalan söyleme yasağı filan olmayan ama kendilerine bol miktarda maddi ve/veya manevi menfaat sağlayan İslamlarının
Mehmet Y. Yılmaz T24’te “bu soru yanıtlanmadan, bu defter kapanmaz” demiş. Katılıyorum da, benim Yılmaz’ın sofistike sorusundan çok daha naif bir yığın sorum var, cevaplanmadıkça defterin kapanmayacağına inandığım. Mesela… Kendilerinden her türlü melaneti beklememiz gerektiğini ve neredeyse şeytan zekâsına sahip olduğunu kabul etmemiz istenen malum suç şebekesi Erdoğan’a karşı darbe yapmaya karar vermiş ama basit