Aşağıdaki ifadeler sizce kime aittir? “Türkiye’de yaşayan ve Türk vatandaşı olan Musevi yurttaşlarımızın kendilerini tam anlamıyla emniyette hissetmemeleri için hiçbir sebep yoktur. Biz sapla samanı karıştırmamayı bilen büyük, tecrübeli ve asil bir milletiz. Avrupa ve Amerika’da Yahudiler endişe ve korku içine düşmüşken, Türkiye’de böyle bir durum mevzubahis değildir.“ Eğer Fatih Altaylı’nın yazısını okumadıysanız, iddia ediyorum,
Atılgan (Bayar), “Musa’nın yaşamış olduğuna dair herhangi bir tarihi veri yok” demiş olan Celal Şengör’ün ifadeye çağrılması üzerine “bakalım savcı Musa’nın yaşamış olduğunu nasıl ispat edecek” diye bir mesaj attı. Ben de cevaben, “senin yaşadığın ülkede mahkemelerin böyle bir durumda kalsalar Musa’nın varlığını ispat etmeleri gerekeceğini öğrenmiş olduk, ne banal, bence Türkiye’ye gel, burada öyle
Esasen memlekette, bir memleket için lazım olan her şey var. Biraz dozda bir sıkıntı var, bazı şeyler lezzetli bir yemek için gerekenden çok, başkaları lüzumundan biraz az. Ama galiba esas mesele bundan kaynaklanmıyor. Şeyler yerlerinde değil. Soytarı kadrosundan karnını doyurması gerekenler mesela, bilim insanı statüsüyle ekranlarda, kürsülerde sahne alıyorlar. Memleketin en komik ikilisi yarışması yapılsa,
Birkaç yıl önce Göcek’te, sabahın köründe, havuz gibi denize attığı oltaya vuran balon balığına şaşkın gözlerle baktığımızı gören yeğenim, heyecanla balığın bütün özelliklerini anlattı. Uzmanlık alanı bu. Bir bilim insanının kendi nesnesi hakkındaki popüler ilgiden —teknedeki hepimiz güvertede, etrafında toplaşmıştık, daha ne olsun— mest olmuş bir hali vardı. Sonra sesine bir acı renk geldi. Öğrendik