Süleyman “çok açık ve net” konuşmuş. Zaten malumunuz, işbu heyet hep çok açık ve net konuşur —mesele açıklık, netlik eksikliğinden kaynaklanmıyor. Mesele, açık ve net bir biçimde konuşup düşmanlık dışında bir laf edememelerinden ve… Düşmanlarının muğlak olmasından kaynaklanıyor. Yarın siz de düşman olarak ilan edilebilirsiniz mesela. “Siz” derken herhangi birini, mesela “emret Bakanım, öldür de
Ümit Kıvanç P24’te demiş ki, 6 Mayıs öğleden sonrası için… “Ruh hali, hava, moral durumu kısacık sürede dönüştü, tersine döndü ve ‘şöyle mi yapıyoruz böyle mi?’ diye konuşan bir koordine muhalefet hareketi potansiyeli doğdu. Burada, doğru zamanlama ile doğru mesaj ve duyguyu verebilen yeni lider İmamoğlu’nun ateşleyiciliği kadar, muktedir tek adamın attığı son adımın ve
Nişanyan twitter hesabında, anladığım kadarıyla demiş ki (mealen): Erdoğan bir siyasi dehadır. İstanbul seçimini tekrarlattığına göre kazanacağına emindir, çalışacağından şüphe etmeyeceği bir planı vardır —kaybederse kendi koltuğunun sallanacağını biliyordur. O plan, galip ihtimal, Kürt reylerini İmamoğlu’nun arkasından çekmeye matuftur. Kemalist CHP, Kürtçülük suçlamaları karşısında —Kürt düşmanı olduğunu ispatlama gayretiyle— meydanı boşaltacağı için, Erdoğan’ın stratejisi çalışır.
Efendim, sadece Büyükşehir seçimi değil de bütün İstanbul seçimi yenilenseymiş… Hiç değilse açıklanabilir olurmuş. Nasıl olacak da olacak? Evet, aynı zarflara atılan üç pusulanın ikisini kabul edip birini kabul etmemek ekstra bir zırvalık ama… İşte böyle bir haldeyiz, kanunsuzlukların küçüğünü büyüğüyle kıyaslayarak filan… Yapmayın, yapmayalım böyle bir şey. Seçimi yapmakla görevli olan bir heyet, seçimi
Yürütmenin başı “birileri istedi diye Bakan değiştirilmez” demiş. Bence bir defa daha düşünmesinde fayda var. Burhan Kuzu’ya behemehâl Kabinede bir yer açmazsa fevkalade acıklı hadiseler vuku bulabilir, Kuzu kalpten gidebilir, gitmezse Boğaz Köprüsünde görebiliriz kendisini. Vebali de yürütmenin başının boynuna olur. İlaveten, daha ne yapsın adam ya! Ahir ömründe bir tek gün Bakanlık aracına binmesin
Mehmet Y. Yılmaz T24’te devletin istihbarat raporlarına dayanarak yönetilmesinin adını koymuş. Mevzu, tahmin edebileceğiniz gibi, “seçilseler bile tepelerine binilecek” 340 kişi. Zat-ı şahanelerinin ifadesiyle “başka partilerden aday olmuş HDP’liler”… Yılmaz’ın da işaret ettiği gibi YSK, adaylıkları hakkında onay vermiş. Ama Süleyman’ın istihbaratı YSK’yı iplemiyor. Türkiye hanidir bir istihbarat devleti. Öyle saklı gizli de değil devletin