Fikirlerinize güveniyor olsanız, onların aksini iddia edenleri susturmaya kalkar mısınız? Onlarla aynı platformda karşı kaşıya gelip çatır çatır tartışmaktan kaçar mısınız? Erdoğan, hatırladığım kadarıyla, kariyerinin en başında Baykal ile karşılıklı yaptığı bir program dışında, herhangi bir muarızıyla tartışmaya cesaret edemedi. Erdoğan’a yenilip durmayı itiyat haline getirmiş olanlara bunu hatırlattığımda, “adamdaki taktik dehaya bakar mısın, kendisini
Thatcher, uyguladığı vahşi politikaların yol açtığı işsizliğin tetiklediği infiale karşılık, “siz de başkalarının talep edeceği bir şeyler üretmeyi öğrenmelisiniz” mealinde çıkışmıştı. Thatcher’dan ilhamla… Küreselleşme denen olgunun Çin’e ulaşmasıyla gerçekleşen şey, ta derinde, Çinlilerin başkaları tarafından talep edilen bir şeyler üretmekte rol almaya başlamasından ibaret. Çinliler eskiden de üretim yapıyorlardı herhalde ama sizin benim talep edeceğimiz
Çin mevzuu dolaşıma sokulduğunda, yani Çin’in gümbür gümbür geliyor olduğu hikâyesi tuğla tuğla örülmeye başladığında, birçok yeni düşman daha kazanmıştım. Çünkü Çin hikâyesinin ABD’nin hizmet-içi ihtiyaçlarına binaen üretilmiş olduğunu, başkalarının mevzuu kendi üstlerine alınmasının çok da manalı olmadığını iddia etmiştim. Bu tutumum da hikâye üzerinden nevzuhur endişeler edinmiş olanları kızdırıyordu. Elbette Çin’i önemsiyordum, sanayi toplumu
American Factory, Netflix tarafından dağıtılan bir belgesel. Filmi konuşulur kılan, konusu dışında da çok husus var —Obamaların yapım şirketinin ilk ürünü olması, Oscar adaylığı filan gibi. Eh, filmin konusu hakkında da söylenecek çok şey olduğu anlaşılıyor, güzel misallerden biri şurada, öteki burada (her ikisi de İngilizce). Filmin konusu? 2008’de Dayton’daki GM fabrikası kapanır. Otomobil camı
Gazete Duvar’daki tercümesine göre, Muhammed Ayyaş demiş ki, “İran İslam Cumhuriyeti, uzaydan gelmiş bir devlet değildir, kökleri yeryüzünün diğer ucundan çıkacak kadar eskidir. Ancak ABD’nin köklerine gelince, milyonlarca Kızılderili’yi nasıl katlettiği ve kolonyal işgalin yeryüzünün gördüğü en iğrenç biçimiyle kafataslarının üzerinde yükseldiği bilinmektedir.” Haklı mı? Haklı. İran ile ABD arasında bir taraf olma filan derdim
ABD’de Trump, Britanya’da Johnson. Dünya nereye gidiyor? Hep birlikte nereye gidiyoruz? Yeni bir Hitler-Mussolini dönemi mi? Korkmalı mıyız? Endişelenmeli miyiz? Telaşlanmalı mıyız? Kendi hesabıma Trump’ı değil, Trump’a oy verip Beyaz Saray’a taşıyanları önemsiyor olduğumu biliyorsunuz. Johnson vakasında benzer bir durum da yok —onu Britanyalılar değil, çoğu benden bile yaşlı Muhafazakâr Parti delegeleri seçti, musallat etti