Gülen, Erdoğan ve Bizim Çocuklar

Fethullah Gülen, öyle görünüyor ki, benim büyüdüğüm evlere benzer bir evde büyümüş. Biz çocukken, soba başında büyüklerimiz bize, memleketin başına gelen her türlü musibetin Masonlar yüzünden geldiğini söylerlerdi. Liyakat filan mühim değildi Masonlar için. Her bir işin başına kendi adamlarını getirir, birbirlerini kayırarak memleketin, hatta dünyanın kanını emerlerdi. Ben bu hikâyelerden, benzer işler işlemememiz gerektiği

Derbi Bitti

Derbi bitti. Oynanan şeyin futbolu andırmadığının herkes farkında. Galatasaraylılar maçı kazanmanın tatminiyle, futbol diye bir şeyin yokluğuna aldırmayabilirler. Ama kalan herkes futbol niyetine bir arbedeye şahit kılınmanın yol açtığı ruh halindedir herhalde. Ne olsaydı futbol vardı diyecektik? Ne olsaydı futboldan tatmin olacaktık? Mesela doğru dürüst paslar, rakip defansı açmaya yönelik zekice teşebbüsler, defans oyuncularının akıllıca

Değişmeyen Ölür

30 Mart öncesinde kopan fırtınaya Erdoğan dayanamayabilirdi. Bir çoğunuzun hayaliydi, biliyorum. Ama Allah korudu, Erdoğan mukavim durdu. Yoksa Erdoğan gidecek, geride kalan AKP enkazını temizlemek, Türkiye’nin en azından bir 8-10 yılına mal olacaktı. Erdoğan’ı söküp atamayan fırtına, Erdoğan’ın tutunduğu AKP’yi önüne katıp sürükleyebilirdi. Eh, sadece Erdoğan’ın tasfiye edilmesinden daha iyi bir seçenek gibi görünüyor ama

Ne Kadar Futbol O Kadar Politika

Hafta sonu derbi var. Bir vakittir takip edemediğimden bilmiyorum, sevgili medyamız “dünyanın en büyük derbisi” çığırtkanlıkları yapmaya devam ediyor mu. Ama bildiğim şeyler de var. Derbiyi belki birkaç milyon kişi seyredecek. Sonra, derbiden hemen sonra Premiership, LaLiga veya Budesliga maçlarına dönecekler. Çünkü Türkiye’de Fenerbahçe, Galatasaray filan gibi kıymetli markalar var ama futbol yok. Geçtiğimiz hafta