Bu hadise iyice tuhaf bir yere doğru akmaya başladı. Herkes birilerine ayar veriyor, DEM Parti de “bizim neyimiz eksik” diye düşündü herhalde, onlar da kervana katılmış. Siyasette ayar vermek dışında başka üslup seçeneklerinin de olduğu bilgisi —Allah ömrü oldukça başımızdan eksik etmesin, ömrümüzden alıp ömrüne ilave etsin— Erdoğan denen “deha” sayesinde unutuldu, tuhaflık ayar vermekte
“Çanlar kimin için çalıyor” demek yerine “bu kimin salası” diyerek yerliliğimi ve milliliğimi ispat etmiş olmalıyım, kayda geçsin. Bahçeli’nin oyun kurma kapasitesi yok. Ama memleketteki her oyunu, her oyuncunun oyununu bozabilme kapasitesi var. Bu kapasiteyi, olanca ihtişamıyla teşhir etmeye başladı. Dolayısıyla da ciddiye almaya değer görmediğim Bahçeli’nin söylediklerine —birkaç haftadır— kulak kabartmak gerektiği kanaatindeyim. Erdoğan
Kapalı kapılar ardında neler dönüyor, hiçbir bilgim yok. Oyuncuların sahnede söylediklerinden, söylemediklerinden, surat ifadelerinden, mimiklerinden çıkardığım kadarıyla… Bahçeli, bilmediğim bir sebeple el bombasının pimini çekip ortaya bıraktı, “Ortaya” dedimse, Erdoğan’ın kucağına… (Bomba DEM Partinin malzemesinden mamul olduğu için onların telaşlanmasında anlaşılmaz bir şey yok. ) Erdoğan’ın ne yapacağını tahmin etmek müşküldü. Neye gücü yeteceğini, daha
Şu yaşadığımız günlerde nerede ve kim olmak istemezdim? Herhalde merak etmiyorsunuzdur da ben sanki merak ediyormuşsunuz gibi açıklayayım. DEM Parti karar süreçlerinde yer alanların yerinde olmak istemezdim. Ellerindeki son derece yetersiz enstrümanla, tarihin şu istikamete mi yoksa bu istikamete mi akacağını belirleme durumundalar. “Belirleme” çok iddialı geldiyse, “ciddi ölçüde etkileme” diyelim. Ellerindeki enstrümanlar çok yetersiz,
Malumunuz Bahçeli mübarek elini DEM Partililere uzattı. “Yahu ne oluyor” denirken, bunun bir kaza olmadığı, bir tercih olduğu hususunu netleştirdi. Her türlü “netleştirme” faaliyetinde olduğu gibi, “dağdan kestim kereste / kuş besledim kafeste” şairaneliğiyle meçhul öznelere ayar verdi, mayın tarlalarından, söğüt gölgelerinden filan dem vurarak. (Denebilir ki “kendilerine ayar verilen o özneler meçhul filan değil,
Burak Bilgehan Özpek, hem Daktilo 1984’te ve hem de Medyascope’ta demiş ki mealen, “bir terör faaliyetinin ardından ABD’yi resmi ağızlardan suçlamak olacak iş değil.” Böyle bir iş işlendiğinde, artık ABD ile ilişkilerin dondurulması, ABD’ye yakın duran herkesin ihanetle suçlanabilmesi filan gerekirmiş. Haklı mı? Bence dibine kadar haklı. Mesela Mavi Marmara hadisesinden sonra olanları hatırlayın. Ama
Şuraya not düşelim. Bir haftadır toplumun sinir uçlarıyla oynanıyor. Sezen Aksu’nun bilmem ne zaman yapmış olduğu bir şarkısındaki sözlerden kabahat çıkarmaya çalışan bir manasız sosyal medya provokasyonuna önce Bahçeli, grup toplantısında benzin döktü. Toplum alev filan almadı. Mesele sağdan soldan körüklendi, toplum alev almadı. Erdoğan vites büyütüp dil kesmekten söz etti, alev almadı. Bir grup
Geçtiğimiz ay Uluslararası Hrant Dink ödülünü Canan Arın ile paylaşan Filipinli gazeteci Maria Ressa, Nobel Barış Ödülünü de Rus gazeteci Dmitry Muratov ile paylaştı. Gönül, Filipinler’de ve Rusya’da birer Bahçeli’nin çıkıp, “bu Nobel ödül komitesi ne yapmak istemektedir, nereye varmak istemektedir” diye kükremesini bekliyor. Ama işte elalemin birer Bahçeli’si yok. Dolayısıyla Durerte ve Putin için
Emekli Amirallerin yaptığı iş, üzerine konuşuldukça dallanıp budaklanıyor. İşi yapan özneye—yani emekli Amirallere— bakıyorsunuz, ciddiye alınacak bir özne sayılmazlar. Mevcut iktidar daha önce çoğuna sille tokat dalmış, bir kum tanesi kadar kütleleri olmadığını görmüşüz. Yapılan işe bakıyorsunuz, neresinden baksanız manasız. Ve fakat… Dallanıp budaklanıyor işte ve dalları, budakları, işin kendisinden daha sahici, daha müessir. Bildiğim
Emekli amiraller bir bildiri yayınlamış, malumunuz. AKP cenahı gürlemiş, “vay darbeciler, darbe seviciler” filan makamında… Karşı cenahta da “yine bir mağduriyet buldular” edebiyatı… Ve Bahçeli de topa tam kendisinden beklenen yerden girmiş: “Derhal rütbeleri sökülsün, emeklilik hakları ellerinden alınsın”. Bir yandan da soruşturma başlatılmış. Filan. Birkaç gün geri sarıp oradan başlayayım. Gergerlioğlu tutuklanmasını bir tür