Kürşat Bumin benim için hep, oralarda bir yerlerde var olan, olması gereken biriydi. Kendisinden pek az şey öğrendim. Çünkü ondan öğrenebileceklerimi, bir biçimde, daha önceden öğrenmiştim, biliyordum. Onun ulaştığı yerlere, onunkinden tamamen farklı —ve bana daha “sağlam” görünen— güzergâhlardan ulaşmış oluyordum genellikle. Bu hususu açmakta fayda olabilir. Diyelim “sivil toplum” kavramına, Fransa merkezli bir Batı